4 entry daha
  • bundan yaklaşık dört yıl önce, şu ankinden başka bir şehirde en sevdiğim kitapçının üst katındaki raflardan birini karıştırırken rastgele bulduğum ilk kitabı sayesinde aşık olduğum, hayatımda okuduğum en güzel bilimkurgu serisi. post-apokaliptik kitaplar bana hep daha ilginç gelmiştir ve yazım aşamalarının çok daha zor olduğunu düşündüğümden yazarlarına büyük saygı duyarım genelde. philip reeve muhteşem bir insan; okuduğum ve izlediğim röportajlarından yola çıkarak bunu söyleyebilirim. hem illüstratör hem de the mortal engines, larklight, fever crumb gibi serilerin yazarı, çok yaratıcı, çok zeki olduğunu düşündüğüm fakat ne yazık ki underrated kalmış bir yazar. şimdiye kadar çevremde veya internette tanıştığım insanlar arasında bu seriyi okuyan kimseye rastlamadım. hatta ben ilk iki kitabını bitirdiğimde serinin kalan iki kitabı türkçe'ye çevrilmemişti bile. iki yıl onların çevrilmesini beklemekle, yayınevlerinin sitelerini kontrol etmekle geçti. son iki kitap on8 yayınevi tarafından basıldığı için kitap kapakları farklı-ben olsam orijinal el çizimi baskıları tercih ederdim, onlardaki retro havası çok güzel-yine de fena değiller.

    tüm seriyi baştan sona üç kez okudum, 3-4 saatlik playlistler halindeki steampunk müzikleriyle çok iyi gidiyor, tavsiye ederim. devam kitabı sayılabilecek (aslında daha eski olayların anlatıldığı) fever crumb'ın türkçe'ye çevrilmesini bekliyorum, eğer çevrilmeyecekse de umarım ingilizce baskıları türkiye'ye gelir bir şekilde.

    sci-fi ve post-apokaliptik romanları sevenlerin mutlaka okuması lazım. son sayfalarda "keşke bitmese" diye ağlayacaksınız, inanın bana.

    filmi çıkacak söylentileri ne kadar doğru bilmiyorum çünkü yaklaşık 7-8 yıldır söylentiden ileri gidemediler. dürüst olmak gerekirse böyle bir serinin filmleştirilip ayağa düşmesini istemem, elbette daha çok kişi okusun, bilsin; ama filmi yapılmasın yahu, hester ve tom benim hayal ettiğim şekilde çok daha mükemmeller çünkü.
180 entry daha
hesabın var mı? giriş yap