26 entry daha
  • osurmayacaksan geğirmeyeceksin de.
    bu sebeple asitli şeyler içmeyecek, biradan koladan sodadan uzak duracaksın. kurufasulye, kavun ve ılık süt gibi nimetlerden faydalanmayacaksın. ha keza tuvalet kokabilir endişesi ile sadece eşin evde yokken tuvalette çalışmalar yapacaksın.
    ona göstermeden tırnaklarını keseceksin, sivilce sıktığında kızarıklık geçene kadar oyalanacaksın.
    her sabah o uyanmadan koşup ağzın kokmasın diye dişlerini fırçalayacak, dağınık görmesin diye saçlarını jöleleyeceksin.
    ayakkabılarına gizli gizli parfüm sıkıp sürekli çorap değiştirecek, es kaza çoraplar kokarsa çaktırmadan elde yıkayacaksın.
    kirli çamaşırını görmesin diye hemen poşete koyup çöpe atacaksın.
    sonra da " dostça ayırdık yollarımızı" diyerek boşanacaksın.
    kaç sene gazını tutabilir bir insan?

    evlilik, hayat ortaklığıdır.
    onun canı yandı mı seni bin beter vurur. o öksürürse senin ciğerlerin acır. ateşi çıktığında terli atletini değiştirirsin, sesi kısıldıysa nanelimon kaynatırsın.
    gaz sancısı varsa sırtını sıvazlarsın.
    gün gelecek, yaşlanacak, belki de yatağından kalkamayacak.
    o zaman hayatında gaz kaçırdığını görmediğin insanın altına lazımlık sürebilecek misin? midesini bozup kusarken alnını tutmayacak mısın?
    eli kolu kırılıp alçılara alınsa, onu yıkamayacak mısın? sırtını keseleyip - ooo çıkan kirlere bak, silgi şeysi gibi oldu- demeyecek misin?
    ortadan kaybolsa bir gün, terli atletini bile burnuna götürüp koklamaz mısın, o kokuya bile hasret kalmaz mısın?

    evlilik, amerikan filmlerindeki gibi akça saten çarşaflarla uyumak, sabahları makinaden kahve doldurmak, evlilik yıldönümlerinde hollywood semalarında uçaktan seni seviyorum kuşlaması yapmak değil ki?

    evlilik bir sevgi ve şevkat filmidir.
    osuruktan korkanın osuruk kadar değeri yoktur.
630 entry daha
hesabın var mı? giriş yap