95 entry daha
  • askerliğim yedek subay adayı olarak buraya çıkmıştı. nizamiyeye teslim olduktan sonra bir bekleme yerine aldılar bizi. bekleyen yirmi kişi olduktan sonra da kamyonlara binip uzunca ve kıvrıla kıvrıla uzanan bir yoldan sonra adını bilmediğim o dağın tepesindeki camili yaylasına ulaştık. burası palto gibi yüksek bir düzlük ve bir krater gölü gibi etrafı yükseltilerle çevrili. ilk başta çok hoşuma gitmişti ancak eğitimlerin zor olacağı hakkındaki düşünceler belirmeye başlayınca ve üstüne bir de bir kaç gün içinde hasta olup da revir bulamadığımı görünce soğumaya başladım buradan. sanıyorum bir hafta içinde de komando oluğ olamayacağımıza karar verilecek olan sağlık muayenesi yapıldı. gözlük kullananlar, gözlerinde problem olanlar hemen elendi. diğerleri de belli bıranşlarda sözlü olarak muayene edilip kimin komando olup kimin olamayacağına karar verildi. komando olamaz raporu alanlara "refüze" deniyor. bu sağlık muayesinden sonra refüzeler ve komandolar ayrı eğitim yapmaya başladı. daha doğrusu biz refüzeler sabah içtimasından sonra onbaşı ya da çavuş eşliğinde on dakika yürüyüş ve selam eğitimi ardından kırk beş, elli dakika mola vererek yatmaya başladık, komandolar ise yüzbaşı, üsteğmen eşliğinde tozun içinde yürüyüş, tören adımı vs çalışmaya başladılar.
    önceki dönemlerde asteğmen adayları sanırım aşağıdaki tümende kalıp her gün buaraya çıkıyormuş. biz bu yayladaki zaten bir kaç tane olan binaların birinde kaldık. hatırladığım kadarıyla üç katlıydı. odalar sekizer kişilikti. yemekler zemin kattaki büyükçe yemekhanede yenirdi. aslında burası çok büyük değildi ama her nasılsa üç yüzün üzerindeki asteğmen adayı buraya sığardı. yemekler ise kahvaltı hariç oldukça doyurucu ve boldu. ancak çay, kahve bulmakta çok sıkıntı çekiyorduk.
    ben mayıs ayında gittiğim için soğuğunu görmedim ancak anlatılana göre kışın iki metreye varan kar oluyormuş. bir de bir askerin eline nöbette tüfeği yapışmış da sıcak su dökerek açmışlar.
    eğirdir dağ komando okulu'nda yaklaşık bir on sekiz gün kaldıktan sonra artık buradan ayrılıp, tuzla piyade okulu'na gitme vakti gelmişti. eşyalarımızı valizlere doldurduk son öğlen yemeğimizi yedik. bavullarımızı almak için bir kamyon geldi, tüm bavulları doldurduk kamyona, biz yürüyerek inecektik. geride kalan komando arkadaşlarımız da içtima alanında bizi uğurlamak için bekliyorlardı. birbirimize karşılıklı selam verip yola koyulduk. çıkarken yarım saat belki kırk beş dakika kamyonla çıktığımız o yolu yürüyerek indik. bir gece aşağıdaki birlikte konakladıktan sonra otobüslerle istanbul'a doğru hareket ettik.

    devamı için: (bkz: piyade okulu /@lonelycowboy)

    şunu da ekleyelim: sabah beşte kalkarım... (ben bu arkadaşlara dahil değilim.)

    (bkz: asteğmen /@lonelycowboy)
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap