29 entry daha
  • arada spoiler'a kaçan birkaç bilgi olabilir, ona göre okuyunuz....

    john carpenter'ın sağlam bir bütçeyle(yaklaşık 14 milyon dolar) çektiği ilk film sayılır, ancak e.t. gibi bir fllmle yakın zamanda gösterime girme şansızlığını yaşadığından, dost, cici uzaylı fikrine fena halde sarmış olan amerikalılar bu filme hiç ilgi göstermez ve film büyük bir ticari fiyasko yaşar. zamanın eleştirmenleri de filmi alien ve dönemin yükselen yıldızı gore filmlerinin bir uzantısı olarak görür. kısmen doğru olsa da, bu görüşler, filmin günümüzde bile neden merakla izlendiğini açıklamaz. carpenter öncelikle filmde yoruma açık birçok karanlık nokta(fuchs'a ne olduğu, thing'in ilk kimi ele geçirdiği, blair'in niye gemi yaptığı, kan torbalarını kimin boşalttığı gibi) bırakmıştır. filmde (son sahne dahil) kimin thing olduğu sorusu hep muğlaktır, özellikle kan testi sırasında karakterlerin kendileri bile insan olduklarından emin değillerdir, hepsinin yüzünde bir endişe ve korku vardır(mcreaady hariç), testin sonuna kadar gıkını çıkarmayan, korku içinde bekleyen gary, insan olduğunun kesinleşmesiyle anca tepkisini gösterebilir. ki benzeri filmlerin aksine, bu filmdeki ana tema, hayatta kalabilme mücadelesi değil, insan olarak kalabilmek, bundan emin olabilmektir, asıl korkutucu olan bir imitasyona, taklide dönüşmektir. bütün bunlar üstüne gelişen paranoya ve dehşet duygusu izleyiciyi de sarar ve karakterlerin hiçbiri özdeşleştirilmeye müsait olmasa da(macready ve childs dahil), izlerken ister istemez kendinizi filmin içinde bulursunuz. filmin sonlarındaki diyalog ise bu paranoya duygusunu ve onun getirdiği çaresizliği en iyi biçimde anlatmaktadır:

    childs: peki burdan nasıl kurtulacağız?
    macready: belki de burdan kurtulmamamız gerekiyor....
267 entry daha
hesabın var mı? giriş yap