137 entry daha
  • işimden sıkıldım diyene suuus maden işçilerini düşün...
    acıktım diyene afrikada açlar varken...
    eşimden ayrılacağım diyene benim annem her gün dayak yedi ama dayandıı...

    yani bir başkasının daha çok acı çekmiş olması kişinin deneyimini yok saymayı mı gerektiriyor? herkesin mi içine kocakarı mı kaçtı?

    not: evde bir baba olduğunu ve işe gittiğini düşünelim. bu adamcağız ne yaparsa yapsın, ne kadar iyi bir eş ve baba olursa olsun o yalnızlığa yapabileceği bir şey yok. birincisi adam işe gidiyor, yoruluyor zaten. eve geldiğinde bebek bakımını tamamen üstlense bile, zaman az. ikinci olarak meme nedeniyle bebek anneye yapışık gibi bir şey. gece elli kere uyanır anne. sonra sabah uykusuz haliyle kalkıp bebeğin sorumluluğunu üstlenir. ve döngüseldir. emzir, gaz çıkar, altını değiştir, uyut, emzir, .... böyle geçer bütün gün. bebek 4 aylık olana kadar 3 saatte bir bu döngü başa sarar. 4. aydan sonra 4 saatte bir döngü başlar. bebek büyüdükçe derdi de büyür. emeklemeye başladığı anda gözünü 1 sn üstünden ayıramazsın. tuvalete gidemezsin. tek başına huzurla tuvalete gitmek, yemeği sıcakken yemek, 1 dk sürse de duş almak dünyanın en büyük mutluluğu gibi gelir. yastık ve yorgana aşk beslersin. dünyanın parasını verseler o yastık kokusuna, yanağına değdiği andaki serinliğe tercih etmezsin. şimdi hatırlıyorum da o dönem en çok aklımda kalan yastık ve yorgana duyduğum derin tutku. uykuu. uyku, bütün isteğim buydu.

    anlamadığınız yaşamadığınız konuda konuşmayın.

    şu annelikle ilgili en büyük dertlerden biri bilmeden etmeden benim annemin zamanında şu yokmuş bu yokmuş diye kafa siken tipler. çilekeşliği yücelte yücelte bitmediniz.
95 entry daha
hesabın var mı? giriş yap