632 entry daha
  • dalgalanan bayrağı görmek.

    hemen ardından aklıma tee küçükken (80'li yılların başı) sabahları okuduğumuz andımız geldi. sonrasında ilkokul 2. sınıfta malatya'da yeni bir okulda yeni bir öğrenci olarak ilk gün annemin beslenme çantama koyduğu patates kızartması geldi. denetim yapan müdürün "okula yağlı yiyecekler gelmeyecek denmemiş miydi?" diye ağzımda lokma varken bana attığı tokat, öğretmenimin herkesin içinde müdürü "nasıl benim öğrencime tokat atarsınız?" diye azarlaması da geldi. ağzındakini yutamayan ve ağlayamayan ben, öyle kalakalan ben, müdür boynunu büküp öğretmenime bir şeyler gevelerken, öğretmenimin onu dinlemeyip beni kürsüye oturtması, müdürün bana vurduğu yerden beni öpmesi, okşaması, su içirmesi, lavaboya götürüp elimi yüzümü yıkaması geldi aklıma.

    lakin bunların hiçbiri ağlatmadı. o müdürün ad ve soyadını hiç unutmadım, zeki demirtaş. ama öğretmenimin adını değil de soyadını unuttum. bunu düşündükçe ağlayasım geliyor yav. ben nasıl bir vefasız insanım? nasıl unuturum?

    birsen öğretmenim. fazla birlikte olamamıştık, hemen tayininiz çıkmıştı. ilkokul 2. sınıfın 2. dönemi malatya derme ilkokulunun karanlık bir sınıfında birlikteydik. sizi hiç unutmadım, inanın unutmadım. lakin, o müdür denen insan bozmasının adını soyadını hatırlıyorum da, sizinkini nasıl hatırlamıyorum? bulamıyorum bu yüzden, bulsam da bu 44 yaşımdaki halimle gelsem o mübarek elinizi öpsem.

    güzel yürekli, cesur öğretmenim.
    müdürüne kafa tutabilen güzel kadınım benim.

    ekleme: öğretmenimi buldum (bkz: #64288738)
1151 entry daha
hesabın var mı? giriş yap