6 entry daha
  • her dinlediğimde mi tüylerim diken diken olur arkadaş. düşünün ki bu eser "türkler" için yapılıyor, nasıl bi' betimlemedir, nasıl bi' duygu durum paralelliğidir, ah ulan. elbette eser bi' anlamda da o dönemde lully'nin, fransuva-kanuni dostluğundan mirasla türk-fransız ilişkileri içinde türklere bi' güzellemesidir, armağanıdır. müzikteki coşku ise imparatorluğun o dönemdeki gücünün nişanesi kıvamındadır.

    hasılı; şu ana kadar nasıl yazılmamış hayret, bu parçayı (türklerin seremonisi için marş) lully amcamız türklere yazmıştır. 17'nci yüzyılda her ne kadar "ottoman" kavramından ötürü türk kavramı parçanın isminde ismiyle müstesna kullanıma göre tezat gibi gözükse de, imparatorluğun ötesinde, bi' ırkın tanımlanma algısının tespiti için de önemli bi' örnektir.

    en iyi icralarından birisi için link verelim de tam olsun.
    edit: lan iki dakika bırakın bu ülkedeki milliyetçilik algısını da, bu şaheser senin ırkına yazılmış işte, eserin mükemmelliğinin verdiği hazla birlikte bu gururu yaşa işte, zaten 1.52'den itibaren tüyleri diken diken olmayan bizden değildir ^^
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap