• 2000'lerin başı türkiye için değişik bir dönemdi.

    marmara depreminin yaraları yeni yeni sarılıyordu. 2001'de yaşanan ekonomik kriz sonrasında ülkeye ecevit tarafından apar topar getirilen kemal derviş bir anda ülkenin kurtarıcısı konumuna gelmişti. özellikle 2001 sonları, 2002 başlarında ekonomide göstergeler gayet umut vaat ediyordu. 2002 sonunda akp iktidara geldi ve genel kanının aksine türkiye tarihinin en liberal politikalarını izlemeye başladı. 2004'te avrupa birliği'nden alınan müzakere tarihi sonrasında ise kokoreç tartışmaları başladı.

    bir anda ülkenin bütün sorunları bitmişti. herkes refah içindeydi, dertsizlik en büyük derdimiz olmuştu. avrupa birliği her gün bize yalvarıyordu kendilerine üye olalım diye. biz ise ülkece, daha sonraki yıllarda da sık sık yapacağımız üzere, ikiye bölünmüştük: avrupa birliği'ne üye olmak için kokoreçten vazgeçmemiz gerektiğini savunanlar ve kokoreç ab'den büyüktür diyenler. zira ab'nin hijyen regülasyonları kokoreç gibi sakatat gıdalara izin vermiyordu.

    bütün kanallarda uzmanlar bu konuyu tartışıyordu. kokoreçle ilgili bilimsel veriler paylaşılıyor, kokoreçin yararları üzerine sempozyumlar düzenleniyordu. karşı taraf ise sokaklarda beethoven'ın 9. senfonisini çalıp kokoreç barbarlıktır, gelin ab vatandaşı olalım broşürleri dağıtıyordu. bir kısım bilim adamı ise kokoreçte bakteri üreme hızı üzerindeki çalışmalarını sürekli kamuoyuyla paylaşıyordu. istisnasız her vatandaşın bu konuyla ilgili derin fikirleri vardı. kokoreç taraftarları ile kokoreç karşıtları bir süre sonra sokaklarda sürtüşmelere başladı. önce sözlü sataşmalarla başlayan gerginlik kısa zamanda çatışmalara dönüştü. artık her gün onlarca insan yaralanıyordu. kokoreç yandaşları karşı tarafı sokaklarda bedava kokoreç dağıtarak kızdırıyor, kokoreç karşıtları ise ab bayrakları sallayarak yollarda yürüyüşler düzenliyordu. bu dönemde mirkelam'ın yaptığı kokoreç şarkısı, kokoreç yandaşlarının resmi marşı olmuştu adeta.

    sonra tartışma bir anda bıçak gibi kesildi. zaman ilerledi, daha büyük dertlerimiz oldu. daha çok bölündük, daha çok çatıştık. neticede tartışmayı, kendi çabalarıyla olmasa bile, kokoreç yandaşları ve mirkelam kazandı. ab vatandaşı olamadık belki ama kokoreçimizi lezzetle yiyebiliyoruz hala.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap