5 entry daha
  • kuzey dakota'nin insanın kanını donduran soğuğu (ki buna rağmen amerika'nın en çok kar düşen şehri kuzey dakota'da değildir, en çok kar new york eyaletindeki rochester şehrine yağar; bu gereksiz bilgiyi de joe mantegna tarafından seslendirilen - ki kendisini belki godfather 3, belki de forget paris filminden hatırlarsınız - bir mercedes reklamından öğrendim, ne mutlu bana), insanın içini sızlatan işsizliği, tenhaliği, paranoyak delüzyonlara sebebiyet verebilecek terkedilmişliği fargo gibi filmlerde etraflıca işlenmiş; hayatı boyunca bırakın kuzey dakota'yı güney dakota'ya bile ayak basmayacak dünya vatandaşlarına (zaten orada da mt. rushmore dışında pek bir şey bulamazsınız) bu trajikomik eyalet hakkında yeterli bir fikir verilmiştir. kuzey dakota'nin dünü, bugünü ve yarını hakkında daha derin bilgi sahibi olmak isteyenler robert p. ve wynona h. wilkins'in*, north dakota: a history (new york: w.w. norton co., 1977) kitabını okuyabilir, veya 3 ayda bir çıkan "north dakota history" dergisine gözatabilirler (ben hiç kaçırmam mesela.)

    benim bugün bahsetmek istediğim mesele ise, kuzey dakotalıların akıllara durgunluk veren son icraatı. kuzey dakota sakinlerin bir kısmı eyaletlerinin ismini değiştirmek için yine harekete geçmiş durumdalar (2. dünya savaşı'ndan beri 4. deneme oluyor bu.) "peki ne olarak bilinmek isterler ki kuzey dakotali kardeşlerimiz?" diyecek olursanız, üzülerek teklif ettikleri yeni ismin pek yaratıcı olmadığını itiraf ederim. isimlerinin önündeki yönsel ibareyi kaldırmak ve de kuzey dakota yerine sadece dakota olarak bilinmek isterler. keşke "heaven on earth" ya da "tahiti on içe" türünden egzotik bir ad bulsalardı, veya en azından agresif bir tutum içine girselerdi, kavgacı otobüs şirketleri misalı "öz dakota", "hakiki dakota" gibi bir isim seçselerdi, uğraştıklarına değerdi belki.

    aslında kuzey ve güney dakota eyaletlerinin isimlerine ne şekilde vasıl olduklarına bakınca, bu istekleri pek de mantıksız gelmez insana. 1889 yılında, amerikan federal hükümeti, orada yaşayan halkların da rızasıyla ("ne rızası, kızılderililere sordular mı ki bütün kıtayı istila ederken?" sorusunu başarıyla görmemezlikten geliyorum) dakota bölgesinin ikiye bölünmesine, ve de iki yeni eyalet olarak birleşik devletler'e katılmasına karar verince, her iki taraf da "dakota" ismine sahip çıkmaya çalıştılar. bu arada, bölgenin ismi "dakota" isimli kızılderili kabilesinden gelir, ve de sözcük anlamı "arkadaşlar birliği" gibi birşeydir (zaten arkadaşlık/dostluk kızılderili kültüründe pek önemli bir kavramdir, lise sınıfımda "arkadaşolmakisterim" isimli bir turk-kızılderili vardı, çok dalga geçerdik onunla.) neyse, uzun süren tartışmalar, taş/makas/kağıt yarışmaları, silahlı düellolar sonucunda, her iki tarafında "ınadım inat, popom iki kanat" mantığıyla hareket ettikleri aşikar olunca, uzlaşma sağlanabilmesi için "iyi o zaman, kimse dakota olmasın, biriniz kuzey, öbürünüz de güney dakota olun" şeklinde yarım yamalak, kimseyi tatmin etmeyen bir çözüm üretilmiş, ve de 46. parallelin 2 tarafındaki eski komşular/yeni kardeş eyaletler tarafından gönülsüzce kabul edilmiştir. ama kuzey dakotalıların o zamandan beri zırt pırt bu isim değişikliği fikrini ortaya attıklarına bakılırsa, güney dakotalılara göre bir hayli daha fazla içlerine oturmuş bu isim meselesi, "kuzey" ibaresi ile bir türlü rahat edemiyorlar, refaha kavuşamıyorlar, içleri içlerine sığmıyor, "kuzey demeyin bize!" diye dağa bayıra haykırmak istiyorlar. sebebini soranlara da "'kuzey' sözcüğünün "soğuk, işsiz, uzak, tenha, depresif" gibi oldukça olumsuz çağrışımları var. sadece "dakota" olarak bilinsek, eyaletimiz hakkındaki negatif önyargıların önüne geçebiliriz, turizm sektörümüz gelişir, zenginleşiriz, fargo gibi filmlerde de bizimle dalga geçmeyi bırakırlar belki." şeklinde cevap veriyorlar.

    kuzey dakota gerçekten yerlilerini (kızılderili anlamında değil, orada doğmuş büyümüş insanlar anlamında) eyalet içerisinde tutmak, vatandaşlarını yetişkinlikte de kuzey dakota'da yaşamaya ikna etmek konusunda çok başarısız bir eyalettir. bunun bir diğer kanıtı da (5 yıl süre ile kuzey dakota'da yaşamayı kabul edenlere 10,000 dolar rüşvet - pardon "teşvik" - verilmesi gibi önerilerin yanısıra), lise mezunu kuzey dakotalı gençlerin üniversite eğitimi alma oranı sıralamasında 50 eyalet arasında uzak ara 1. olmaları, fakat bu parlak, azimli, ve çalışkan gençlerin (istatiksel olarak canım) hiçbirinin kuzey dakota'da kalmamalarıdır (bu yüzden de kuzey dakota'da bir adet bile adı duyulmuş üniversite yoktur.) genç nüfusun kuzey dakota'dan diğer eyaletlere göçü öyle bir raddededir ki, 53 vilayetin 15'inde yıllık doğum sayısı 20'nın altındadır (doğumları 20-35 yaş arasındaki nüfus yapıyor, malum.) hatta kuzey dakota'nin 2000 nüfus sayımına göre nüfusu 642,000'dir, ve bu da 1930'daki nüfusundan bile 40,000 kişi (%6) daha azdır (aynı zaman diliminde amerika'nın toplam nüfusu 122,775,046'dan 280,562,489'a çıkmış, yanı %135 kadar artmıştır.)

    tabii, bir isim değişikliğiyle bu emellerine ulaşabilecekleri bence oldukça şüphe götürür bir hipotez. doğrudur, turizm gelirleri açısından kuzey dakota 50 eyalet arasında 49. sıradadır (delaware'in önünde sadece, o da benim evimin arka bahçesinden küçük bir yer zaten), ama öte yandan kuzey dakotalılar, shakespeare'in "a rose, by any other name would smell as sweet." deyişinden haberdar değiller galiba. ("north dakota, by any other name would be just as cold, miserable and depressing"). kuzey dakota'yı ziyaret etmeyen, orada iş yapmayanlardan kaçı "aaa, eskiden kuzey dakota'nın olduğu yerde dakota diye bir yer varmış, bir gidip gezsek mi (veya 'yeni fabrikamızı orada kursak mı') acaba?" diyeceklerdir ki?

    öte yandan "adımızı dakota'ya çevirirsek bu topraklarda bizlerden önce yaşayan dakota kızılderililerinin anısını da yaşatmış oluruz, onlara duyduğumuz saygıyı ifadesi etmiş oluruz." demek ise (evet, bu da isim değişikliğini savunanların öne sürdüğü sebeplerden biri hakikaten, uydurmuyorum) düpedüz terbiyesizliktir, ar duygusundan nasibini almamış yüzsüzlerin alaycı propagandasıdır, böyle insanlara allah'tan akıl fikir dilerim.

    öte yandan (kaçıncı yan oldu bu?) abd'nın coğrafi merkezinin kuzey dakota'daki rugby şehri olduğu düşünülürse, adamlara hak vermemek de mümkün değil. yozgatlı hemşerilerimiz "kuzey kayseri" olarak bilinmek istemezlerdi eminim. hakkaten kötü çağrışımları var bu "kuzey" sözcüğünün. sonuç olarak ben kuzey dakotalı olsam bu meselenin hangi tarafında kalırdım, emin olamıyorum. benim asıl korkum, west virginia ve north carolina eyaletlerinin de kuzey dakota'dan ilham alarak bu tür bir işe kalkışmaları, dertsiz başlarına dert almalarıdır.

    işin komiği, bu "kuzey değil, sadece dakota" kampanyasının liderleri (ve işbirlikçileri) de, çabalarının 1947, 1983, 1989 kampanyaları gibi sonuçsuz kalacağının, eyaletlerinin ilelebet "kuzey dakota" olarak bilineceğinin farkındalar, hatta enerjilerini böylesine ümitsiz bir amaç uğruna çarçur etmekten tuhaf bir keyif ve gurur duyuyorlar. ilginç insanlar hakkaten.

    son olarak, genel olarak kuzey dakota ve de özellikle fargo şehri hakkında çok eğlenceli bir site tavsiye etmek isterim. fargo'da doğmuş büyümüş, daha sonra new york, washington, d.c. gibi şehirlerde yaşamış, şimdi de minneapolis star-tribune gazetesinde gazetecilik ve yazarlık yapan james lileks (ki bence dave barry ile beraber abd'nin en iyi 2 mizahçı yazarından biridir) tarafından hazırlanmış, eski ve yeni fotoğraflar, kartpostallar eşliğinde fargo'yu tanıtan (özellikle 1950'lerdeki halini), şehrin ve eyaletin binaları, kültürü, zaman içindeki değişimi hakkında çok ilginç ve eğlenceli bilgiler, yazılar içeren bir sitedir. giriş sayfasında söyle diyor: "as a teenager, i thought fargo was a prison sentence. consider this my apology." ("gençliğimde fargo'nun bir hapishane olduğunu düşünürdüm. bu sayfaları özrüm olarak kabul edin.") adresi ise: http://www.lileks.com/fargo/indexx.html

    biraz daha yazarsam kuzey dakota'ya karşı sağlıksız bir ilgi duyduğumdan şüpheleneceğiniz için burada kesiyorum.
17 entry daha
hesabın var mı? giriş yap