33 entry daha
  • suyu dört liraya satan mekan. üstelik alışıldık 0.50 ml'lik değil bir yudumda rahatça bitebilecek 0.33lük. aynı miktardaki bomonti birayı da 18 liraya satmakta.

    birayı kendi ismindeki fabrikada 18 liraya içme ayrıcalığını yaşatıyor epey ironik bir şekilde ama mevzu bu değil. neticede "bira bu" diyebiliriz su ile kıyaslandığında.

    fakat su mevzusu bambaşka. suyun organik bir ihtiyaç olduğunun farkındayız, çok temel bir şey. sokakta 25,50, 100 kuruş civarında satılan suyun yarısını 4 liraya satmak, bu kararın ortaya atılmış, tartışılmış ve kabul edilmiş olması inanılır gibi değil.

    bu bana çok dayanılmaz bir şey gibi geliyor. buna karar verip uygulayabilecek insanların varlığı beni çok rahatsız ediyor. mekanı yenilersin, şık restoranlar/barlar açarsın, güzel konserlere mekan olursun gücü olan gelir takılır olmayan takılmaz ya da güce göre bunun zaman aralıkları değişir. ne yazık ki kabul ettiğimiz sistem bu ve karşısında durmak da direkt bütün ekonomik sistemin karşısında durmak demek olabilir. bunlara eyvallah.

    fakat gidip sokaktaki simitçide de bakkalda da satılan standart 0.50'lik suyun neredeyse yarısını 0.33 ml olarak 4 liraya satmayı planladığında ve sonrasında uyguladığında, en azından benim gözümde ve bence mantıksal olarak da, insanların temel ihtiyaçlarından bile büyük kâr elde etmeye çalışan, medeni görüntünün altındaki vahşi, doymak bilmez aç gözlülüğünü göstermekten başka bir şey yapmıyorsun. ve bu öyle alçakça bir şey ki, bir defa yapıldıktan sonra geri dönüşü de yok. ister bedavaya ver ister su alana 4 lirayı sen ver bu değişmeyecek. böylesine kârdan gözü dönmüş bir eylemle nasıl bir kurum olduğunu büyük paralarla yapılacak reklam/pr'lardan çok daha ucuza, sadece 4 liraya göstermiş oluyorsun.

    akbank caz festivalinde müthiş müzisyenler var bu sene. ne yazık ki konserlerin bir kısmı da yine bu mekanda gerçekleşecek. ben de konseri izlemek için tekrar gitmek zorunda kalacağım. ülkenin durumu ortada. kültür ve sanat konusundaki son mevzulardan da zaman makinesine binilmişçesine geriye gittiğimizi görmek zor değil. hükümet sayesinde devletten beklenti sıfıra inmiş. yine de tüm bunların yanında eric truffaz geliyor ülkene seviniyorsun en azından güzel bir şeyler olabiliyor diye. ama olmuyor işte.

    en azından görüntüde bu mekanın ve bu mekan civarında bulunan insanların ülke yönetiminin ve destekçilerinin karşıtı olduğu çok açık. siyasal, ekonomik, kültürel artık ne dersen her yönden zıttı. ne yazık ki görüntüde işte. adam nükleeri dikecek ya oraya buraya ya da para için olmayacak haksızlıklar yapıyor ve yapacak ya insanlara, motivasyonu ne bunun? tabii ki para.

    e sen kim bilir olsa olsa 25 kuruş olabilecek bir suyu 4 liraya satıyorsun. su senin de benim de en temel ihtiyaçlarımızdan. yüzde bilmem kaç kat kâr ediyorsun. az önce bahsedilen tiplere karşıt görünüyordun ve karşıt görünenlerin takıldığı bir yer olmuştun ya hani. kültürdü, sanattı, sepetti...

    emin misin gerçekten?
    yoksa elinde olsa açar mıydın bir babylon akkuyu filan?
12 entry daha
hesabın var mı? giriş yap