1 entry daha
  • dyk'lar dershanecilere karşı hükümetin neredeyse her gün yapboz sanıp oynadıkları sistemde en rezalet uygulamalardan biridir. teoride ne kadar öğrenci yararı gözetilse de pratik iş çok başka yerlere çekildi. bunu çalıştığım x lisesini örnek vererek açıklamak biraz olsun olayı anlaşılır hale getirir.

    x lisesi sonradan anadolu lisesine dönüşen y büyükşehir belediyesine bağlı taşra x ilçesinin merkezinde bulunuyor. x, hem merkezden hem taşımalı hem de pansiyonu olan bir okul. pansiyonda kalan öğrenciler zorunlu olarak dyk'lara katılırlar. sene başında merkezdeki öğrenciler için ders talepleri alınır. taşımalı öğrenciler kurslara katılmıyor.

    gündüz bir öğretmenin derse gireceği maks. ders sayısı 31'dir. hafta içi/ hafta sonu dyk katılan bir öğretmen haftada maks. 40 saat derse girer. öğretmenin 15 saatten sonra her girdiği derse ek ders ücreti ödenir. yani gündüz 31 saat derse giren öğretmen 9 saat daha kurs verebilir. normal düzen budur. ancak taşralarda denetimsizlikten ötürü bir öğretmen gündüz sadece maaş karşılığı ya da maks 6 ekders ile toplam 21 saati alır. idare tarafından ders saati fazla ve öğretmen açığı varsa zoraki bir şekilde 21 saat derse giren öğretmen artık akşamki kurslar için kar- zarar hesabına girebilir. bitmeyen ek ders hesapları küsuratına kadar yapılır.

    dyk'larda bir öğretmen en fazla 10 saat alması ilçe mem'lerce tercih edilir. çok zaruri şartlar olmadıkça göz yummazlar. ama aksi şekilde yapılan uygulamalar için uyarma şubatı bulur akşam dersleri ek dersin getirisini 2 katını getirdiği için maliyenin işi sıkı takip etmesi mem'lerin gerekçesidir.

    taşralardaki denetimsizlikle 21 saat gündüz dersi olan bir öğretmen 19 saate kadar dyk'larda öğrenci sayısı da fazlaysa ders alabilir. bu da aylık 2100 tl ek ders ücretini çok rahat getirir. e öğretmenler hesaplayan adamlar ve memur sınıfında olup maaşı diğer memurluklara göre düşük olunca çareler de böyle bulunuyor.

    işin matematiği budur. vicdani olarak değinmek sadece benle olacak iş değil, ben kurs vermeyi istemedim. kaldı ki okullarda öğretim namına bir şey kalmayınca eğitimsizlik aldı başını gitti. o zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarmak ama sıfır donanımla mezun etmek sadece asayişin bozulmasını kısa dönemlerle erteleme çabasıdır. mesleki eğitim deseniz zaten onu da sıfırladılar. atölyeler 50 yıl önceki teknoloji enkazı makinelerle kaldılar.

    son olarak günde 12 saate kadar öğrencilere ders anlatılan ama oecd sıralamasında sonda top toplayan bir garabet sisteme dinamit koysalar bundan daha kötü olamaz.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap