4 entry daha
  • dinlenildiğinde, insanda olağanüstü bir etki bırakan şarkı.
    öyle sözleri var ki bu şarkının, tane tane, yavaş yavaş, sıra sıra, akla fikre işleye işleye geçiyor dört dakikası. sonra yeniden başa dönüyorsun. oysa bütün sözlerini anlarsın ama sanki ilk kez duyacak gibi bir kez daha dinlersin.

    sonra bir anda kafana çivi gibi saplanır, nakarattaki "how long does a heart stay broken?" sözleri.
    hayatın en olmadık yerlerinde bile; futbol maçında kaledeyken, rakibin en iyi vurucusunun serbest vuruşu sırasında, arabada göstergedeki ibre sağ tarafa iyice yaslandığı sırada, patronun çok önemli bir konuda verdiği brifing sırasında hatta dostlarınla bir şeyler atıştırıp içerken karşı masadaki güzel tatlı kızla bakışırken ya da bu entryi girerken.

    sonra bir anda şarkının başındaki dizelere gidiverir aklın, bu sefer geriye doğru; "umut almak", "kazanmak" ya da "haketmek" (umutlanmak değil) istersin; "there may be other arms to hold; they'll only keep me from the cold; there always be a space, a fact i have to face now". oysa herkes tektir, herkes kendi başınadır. tek başına yol almak mı daha cesaret vericidir yoksa şarkıdaki gibi sıcak "diğer" kolları bulup yaşamak mı diye düşünürsün. ikisi de benden uzak olsun dersin, tannhauser gibi venesberg'e gitmek istersin, ya da mevlana gibi mutlak olana. takip edersin, taklit edersin sonra bir anda kendini şarkının sonunda buluverirsin; son sözler kafatasının içinde yankılanırken tekrar başa sararsın... "no good about goodbye"...

    no good about goodbye

    işte bu yüzden bu şarkı dünyanın yok oluşuna 5 dakika kala dinlenen şarkı olmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap