76 entry daha
  • aklıma üniversitem, istanbul üniversitesi iletişim fakültesi geldi. öyle garabet bir yerdir ki iletişim fakültesi, can ciğer olduğunuz nice insancıklarla defalarca tanışma faslını tazelersiniz. herkesin herkesle tanış olduğu, lakin kimsenin kimseyi tanımadığı, kimsenin kimseye dokunmadığı bir yerdir iletişim fakültesi. cibiliyetsiz, vergi dairesi çehreli bir binası vardır. garibimin ufacık serçecik bir kampüsü bile yoktur, yazık! öğrencileri puştluğu, pervasızlığı daha dersliklerde kanıksar. sınav arifesinde olanlarsa tam bir kaypaklık timsalidir. yanınız sıra tekmil kayıtsızlığıyla yel kabilinden, ırmak nevinden akıp geçen birisi, sınav zamanlarında eyyamcı, yanaşma gibi teklifsiz masanıza, yanınıza sokulur. yani iletişim fakültesi, ultra pragmatist, girişken, cevval sokulgan, yırtık, yavşak, kaypak, gevrek olma halinin bir karakter, hassa haline geldiği yıllardır bu zaman dilimi. hele o "homo academicus"lara ne demeli! kendi disiplinlerinde bile çatlaklarla, kiyafetsizliklerle malul bu insancıklara ne demeli!? sürüngenlerin protez kanatlarla uçuştuğu kaçıştığı bir insanat bahçesidir iletişim fakültesi.
29 entry daha
hesabın var mı? giriş yap