9 entry daha
  • mesleki ve insani anlamda, en büyük dehşete kapılma anını yaşamamı sağlamış kavramdır. sağolsun, düzenli olarak sağlıyor.

    intihar düşüncesi ile eyleme geçmenin çok ayrı bir yerde durduğuna inanıyorum. aralarında çok ince bir çizgi olsa da sanki çok farklı şeyler gibi. intihar düşüncesi sanki biraz da 'yapar mıyım acaba?' kaygısı gibi. yani içerisinde aslında ölme değil, yaşama arzusu var. arzusu var ama, yaşamın kendisi yok gibi hissettiğinden bu düşünceye kapılıyor insan. gündüz düşlerine bunu dahil edebiliyor. hayal kurmaktan bahsediyorum evet. hayal kurmak her ne kadar olumlu bir çağrışıma sahip olsa da insanın hayalleri gün geliyor intihar sonrası kendi cenazesini düşünmeye kadar varabiliyor. aradaki süreçte de nasıl yaparım, neyle yaparım, ne zaman yaparım, mektuba ne yazarım gibi düşünceler. ve bu hayaller kurulurken kesinlikle gülümsenmiyor. müthiş bir anksiyete eşlik ediyor bu hayallere. yapar mıyım, yapacak mıyım, yapmamalıyım derken insan kendini küçük bir sinir krizinin içinde bulabiliyor. dikkat çekmek için diyecekseniz, dikkat çekmenin binlerce yöntemi varken bilmiyorum insanın tercih edeceği şey bu işkence mi olur.

    bir gün, dış koşullara bağlı olarak bu düşünceye kapılmış biriyle bir görüşme yapıyordum. bunun böyle bir şey olduğunu kendisine açıklamaya çalıştım. yani zaman zaman, herkesin aklına gelebilecek bir şey olduğunu. bunun, eyleme geçeceğinin göstergesi olmadığını anlatmaya çalıştım. benim iki katım yaşa sahip adam, dönüp bana ne dedi biliyor musunuz? "hayatım boyunca, bir defa bile olsa aklıma gelen bir şey değildi, ne demek normal?"

    mesleki anlamda ne kadar sıçıp sıvadığım hiç umrumda değil. kapıldığım dehşeti tarif edemiyorum. çünkü intihar düşüncesinin nasıl bir şey olduğunu, kitaplardan okuyarak öğrenmedim.
212 entry daha
hesabın var mı? giriş yap