5 entry daha
  • ev içi ücretsiz emeğin kullanıldığı alandır. ev dışında bu işleri yaptığında ücret alacak olan kadın, evde de aynı işleri ücret alamdan yapmakta, bu nedenle yaptıkları "iş" sayılmaktadır. buradan hemen evde yaptığımız/yaptıkları işlerden de para mı alalım seslerini duyabiliyoruz, ama durum böyle değildir. ev kadınları bu işleri yaptıkları halde herhangi bir iş yapmıyor muamelesi görürler, genellikle ev işlerinin yapıldığı süre formal işlerin yapıldığı süreden daha fazladır, üstelik sürekli fazla mesaisi vardır, sosyal haklar veya izin söz konusu değildir. burada en önemli nokta şudur: kapitalizmde işçi ücretleri bir kişi için hesaplanır, onun ailesi de hesaba katılarak hesaplanmaz, üstelik bu ücret kişinin ihtiyaçlarını nihai halde sağlamaya yetmez, yani işçi bu parayla genellikle kazak değil yün, hazır yemek değil sebze ve kıyma alabilir. bu malzemelerin kullanıma hazır hale gelmesi için bir aracı gerekir. ama zaten ortalama 8 saat çalışmış olan işçi eve gelip bütün bu işleri yapacak enerjiye sahip değildir. emeğin yeniden üretimi için birinin alınan odunlarla ateş yakması, yünlerden kazak örmesi, kıyma ve sebzeleri pişirmesi gerekir. işte aradaki bu işler de ev işi dediğimiz işlerdir. böylece kapitalist gereğinden az ücret vermiş olmakla kalmaz, o ücretin eksiklerinin, hiç ücret ödemediği bir kadın tarafından kapatılmasını da sağlamış olur.
    ayrıca ev işinin en can alıcı yönü, ataerkil toplumun çalışsın çalışmasın bütün kadınlara yüklediği bir zorunluluk olmasıdır. kadınların bunun bir zorunluluk olmadığı fikrine ulaşmaları uzun eğitimleri, çabayı ve zamanı gerektirir, ama sonucu yine çatışma olabilir. halbuki kapitalist bile 8 saat çalışmış işçinin kendi emeğini yeniden üretemeyeceğinin farkındadır, gel gör ki evdeki ataerkillere göre 8 saat dışarıda çalışmış kadın, akşam eve gelip hem kendi emeğini hem de kocasının (ve hatta çocuklarının) emeklerini yeniden üretmek, üretmek, üretmek zorundadır.
69 entry daha
hesabın var mı? giriş yap