2 entry daha
  • diyarbakır cezaevini anlatan garip bir film. açık söyleyeyim, beğenmedim.

    --- spoiler ---

    diyarbakır cezaevinde yaşananlar insanlık suçudur, evet. ama bunu tüm detaylarıyla perdeye yansıtıp seyirciyi hırpalamanın sinemayla ilgisi yok. ben bunları zaten okudum. gazeteler yazdı, hepimiz okuduk. neden makattan sokulan cop ve bacaktan süzülen kanları izliyoruz?! neden dışkı yeme sahneleri yaptınız?! neden birbirilerinin penislerini çekmek zorunda bırakılan insanları izledik?! bunları izlerken nefes alamadım ben. benim suçum neydi!
    --- spoiler ---

    teknik olarak da zayıf. belki de teknik zayıflığı dehşete düşürerek gözden kaçırmaya çalıştınız, sayın yönetmen. bresson'ın da filmleri düşük bütçeli, godard'ın bazı filmleri de(özellikle 68-72 arası). benden daha iyi biliyorsunuzdur. ama adamlar içeriğiyle seyirciyi öyle tatmin ederler ki göz görmezden gelir kan diye kullanılan domates salçasını.

    açıkçası bana, bam teli 80 ihtilali; bilhassa da diyarbakır cezaevi olanları sömürmek üzere yapılmış bir film gibi geldi.

    not: en sevdiğim savaş filmi, ivan's childhood. çocuğa yapılan işkenceleri de, ölümünü de dibine kadar hissettiriyor izleyene. üstelik bunu boş işkence odaları, bağırış ve çığlıklarla başarıyor. tek damla kan yok.
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap