bilinmeyenden korkmak

• maxwell anderson'un "yalınayak sokrates" adlı oyununda söz konusu durumla ilgili olan çok güzel bir sahne vardır.
  
  sokrates yalınayak, başı kabak ve suratının yarısından çoğunu kaplayan o ünlü sakallarıyla atina sokaklarını dolaşırken, öğrencilerinden biri bu seyyar sofiste her türlü bilgiden bağımsız ve sırf meraka dayalı bir soru sorar:
  "üstat" der. "bir şey soracağım affınıza sığınarak."
  
  sokrates "sor ve sığın" şeklinde cevap verir. bunun üzerine öğrencisi çok merak ettiği şeyi nihayet sorabilecek olmanın heyecanıyla sokrates'e şu soruyu yöneltir:
  
  "üstat. neden hiç sakallarınızı kesmiyorsunuz?"
  
  sokrates öğrencisine bakar, gülümser ve çok kısa bir süre sakallarını okşadıktan sonra şu cevabı verir:
  "çünkü bilinmeyenden korkar insan. sakallarımı kesince neyle karşılaşacağımı bilmiyorum."
  
  sokrates keskin zekasıyla öğrencisinin meraka dayalı sorusunu yine birşeyleri öğretmeyi başararak cevaplamış olur.
  
  (evet... bugün de bir kıssadan hisse programımızın daha sonuna geldik)...