macar polisine taş atan suriyeli

• ya ne olacağıdı diyerek yorumlayacağım olay. sen ülkendeki savaşlardan ve katliamlardan kaçarak bir başka ülkenin sınırına dayandıysan o ülkenin askerinin, polisinin ya da herhangi bir yetkilisinin senden istediklerini harfiyen yapmak zorunda kalırsın. eğer adamların senden istediklerine direnir, saldırmaya yeltenir ya da saldırırsan hele bir de senin durumunda olanları örgütlemeye falan kalkarsan emin ol ülkenden kaçarken topuklarının değdiği organından kan alırlar. orası türkiye değil, hiçbir ülke bizim gibi sığınmacılara kucak açmaz. tabii ki üzülmemek elde değil, hiçbir insan yerinden yurdundan edilip sığınmacı durumuna düşmemeli. gönül ister ki dünya barışı gibi soyut kavramları yaşama şansımız olsaydı ama maalesef insanlık tarihi neredeyse savaşlardan oluşuyor, toprağını savunabilen toplumlar bir nebze olsun hayata tutunabiliyorlar, toprağını benimseyemeyen, herhangi bir aidiyet hissetmeyen toplumlar (dikkat ediniz toplumlar diyorum ne kadar vatanını seven cengaver olursanız olun bireysel çabalar işe yaramayacaktır) ya el kapılarında dilenci olur ya da ülkesinde ölüm kalım savaşı verir. acı ama gerçek.