346 entry daha
  • küçüklükten beri görmek istediğim başlıca yerlerdendi. diğerlerine kıyasla en ulaşılabilecek olanıydı ve ancak 21 yaşımda gidebildim. gittiğimde de çok hastaydım ancak çok keyif aldım ve bu kadar beklediğime değmiş, kesinlikle tekrar tekrar görmek istediğim sarı ve kahverengi bir şehir.

    görece yüksek evlerin duvarları arasında ricasoli sokağı'ndan piazza del duomo'ya doğru küçük adımlar. karşılıklı hediyelik eşya dükkanları ve gökyüzünün devamı gibi duran santa maria del fiore'nin heybeti. adımlar bitiyor, santa maria del fiore'nin koca kubbesi selamlıyor, "hoşgeldin, yüzlerce yıldır bekliyorum seni, herkesi beklediğim gibi" dercesine. gözleri ayırmak mümkün değil. sonra etrafına bakma ihtiyacı duyuyorsun, herkes aynı heyecanla kubbeyi izliyor.

    daha sonra pembe, beyaz ve yeşil mermerlere takılıyor gözlerin. bu güzelliğe şahit olmak büyük keyif. gotik ile rönesansın birleştiği noktada, dünyanın en güzel renkleri. hemen karşısında aziz giovanni vaftizhanesi ve sanat eseri gibi kapıları. o sırada gözlerin duomo'nun saat kulesine takılıyor. kubbeye kayıyor gözlerin tekrar. aman ne güzellik bu.

    büyüden sıyrılıp roma sokağı'ndan piazza della repubblica'da buluyorsun kendini. ve tam köşede dünyanın en güzel tiramisusunu yapan caffe gilli. (bize yıllarca tiramisu diye başka bir şey yedirmişler) ve çaprazda her turistin deklanşörü karşısında en az bir kere poz veren atlı karınca.

    az ileride mercato nuevo. önünde domuz heykeli. hiç durmadan calimaruzza sokağı'nda dalıyorsun ve piazza della signoriadasın. karşında bütün heybetiyle medicilerin eski yuvası palazzo vecchio, şimdi belediye binası ve evet daha önce filmlerde görmüştün onu. önünde neptün çeşmesi. ve rönesans gelip buluyor sizi, sıra sıra heykeller. elinde medusa'nın başını tutan perseus, sesi çıksa yardım isteyecek gibi canlı duran sabin kadını, bütün heybetiyle davut ve daha niceleri.

    bugünün uffizi galerisi, eskiden medicilerin halk arasına karışmamak için özel olarak yaptırdığı koridordan arno nehri kenarına geliyorsun. enteresan ponte vecchio çaprazında kalıyor. köprü yetmemiş de dışarı odalar çıkmışlar sürekli. köprüden geçip medicilerin ikinci yuvası palazzo pitti. arkasında boylu boyunca giardini di boboli.

    ponte santa trinita'dan ponte vecchio'yo izleyerek arno'yu bir daha geçiyorsun. ara sokaklardan tekrar piazza della repubblica'da buluyorsun kendini. açlık kendini gösteriyor, floransa'nın ünlü bifteği bistecca alla fiorentina. doydun mu? tekrar sokaklara. rastgele sokaklara giriyorsun, sarı ve kahverengi sokaklara. çünkü bir şehir kaybolmadan öğrenilmez.

    çok güzel şehir. tam yaşanılacak şehir. yine gideceğim, çok gideceğim, belki bir gün yaşarım bile bu şehirde.

    gidin görün. rönesansın içine bırakın kendinizi.
321 entry daha
hesabın var mı? giriş yap