6 entry daha
  • (18 kasım 1887 – 15 ekim 1960).
    allah hepimizi kafka gibi mektup yazıcılardan korusun. dışı seni, içi beni yakar durumuna benziyor. gerçi felice bauer yaşlanıp muhtaç hale düştüğünde olasılıkla bir kısmını imha edip mektupları schocken yayınevi'ne satmış (8000 dolar). ilk yayınlanmasından 20 yıl sonra bu elyazmaları, 1987'de açık artırmayla yarım milyon dolara yakın ücretle satılmış. kafka nasıl ayrıntıcı, nasıl baskıcı, kıskanç, günde birden fazla yazdığı da oluyormuş. koruyacağı sözünü verdiği halde kafka'nın felice'nin yazdığı mektupları saklamadığı anlaşılıyor. mektuplaşmaları 1917 yılında kafka'nın akciğer kanseri (mektupların lafzına göre tüberküloz) tanısı almasıyla (ve olasılıkla iki taraflı onay-kararla) son buluyor. iş bankası kültür yayınları çevirmenlerinin önsözüne göre felice bauer avusturya'dan berlin'e taşınmış orta halli bir yahudi ailedenmiş. kafka ile iki kez nişanlanıp ayrıldıktan sonra 1919 yılında varlıklı bir banka yöneticisiyle evlenmiş. 1930 seçimlerinin ardından 2 çocukla birlikte önce isviçre'ye 1936'da amerika'ya göç etmiş. son yılları yokluk içinde geçtikten sonra yaklaşık 76 yaşında ölmüş. kafka olasılıkla onun kendine gönderdiği mektupları yok etmiş.

    [max'ın berlin'de olduğu zamanlarda seninle telefonla konuştuğunda, benim tasavvur edebileceğim üzere gayet neşeli ve güven duygusu içindeymişsin, bol bol gülmüşsün, ama arada şunu demişsin: "bu nasıl oluyor bilmiyorum, bana çok fazla yazıyor, ama mektuplar anlamlı bir noktaya götürmüyor, konunun ne olduğunu anlamıyorum, biz birbirimize yakınlaşmış değiliz ve bunun olacağının da işareti yok, şimdilik."] franz kafka - briefe an felice

    ["yargı"da* herhangi bir anlam görüyor musun, yani bağlantılı, izlenebilir, düzgün bir anlam? ben bulamıyorum ve buradaki hiçbir şeyi de açıklayamam. ama garip birçok şey içeriyor. isimlere bir bak! hikaye seni tanıdığım ama dünyanın senin varlığınla henüz büyümediği bir aralıkta yazıldı. şimdi bak, georg'daki harf sayısı franz'la aynı, "bendemann"ın içinde bende ve mann var, bende'de kafka kadar harf var ve iki ünlü ses aynı yerde bulunuyor. "mann" da bu zavallı "bende"ye mücadelesinde güç vermek için olsa gerek. "frieda"daki harf sayısı felice'deki kadar ve ilk harfleri aynı, "frieda" ve "mutluluk" da birbirlerine yakın yerlerde duruyor. "brandenfeld" içerdiği "feld" kelimesiyle [tarla] bauer'le [çiftçi] bağlantı içinde ve ikisi aynı harfle başlıyor. ve bu tür başka şeyler de var, bunlar tabii ancak sonradan ortaya çıkardığım şeyler. ayrıca tüm hikaye bir gecede 11 ile sabahın 6'sı arasında yazıldı.] agy

    "bu talihsizliğe ilkin sen maruz kalacaksın, tümüyle seni sarsacaktır, tüm zayıflığıma rağmen soğuk, çıkarcı ve duygusuz bir insanım ben çünkü ve zayıflığım hafifletmekten ziyade üstünü örtmekte bunların." agy

    "anlıyor musun felice, uzaktan da olsa anlıyor musun bunu? evlenmekle, birisine bağlanmakla beni ben yapan o hiçliğin* ortadan kalkmasıyla mahvolacağıma, hem de tek başına değil karımla beraber mahvolacağıma, ve bunun da ne kadar çok seversem o kadar çabuk ve korkunç olacağına dair kesin bir kanaatim var." agy

    "her seferinde aynı, tıpkı dünya tarihinde olduğu gibi: herkes savaşmak için kendi toprağını arıyor. bana da başka toprakları fethetmekten* başka şey kalmayacak. iyi bir iş için iyi bir mecburiyet." [franz kafka'nın felice bauer'e bu mektubu 28.5.1914 tarihli; birinci dünya savaşı 28.7.1914 tarihinde başlayacak. yandan bir çağrışım, önsezi çakışması..]

    "üzerindeki yakalık da resmi bulandırıyor. yanılmıyorsam mefisto* böyle bir yaka takıyor, strindberg'i* de bu kılıkla gördüm, ama sen felice? yine de beni çok sevindiren, güzel bir resim*." (briefe an felice'den)

    [parayla ilgili duyduğu bu sıkıntı ile kadınlar karşısında duyduğu sıkıntı hemen hemen aynıdır. büroyla ilgili sıkıntısı da aynı şekildedir. (...) neden? çünkü izin isteyemedi. müdürüne soramadı, çok hızlı daktilo kullandığı için içten içe hayranlık duyduğu (ciddiyim) müdürüne beni görmeye gideceğini söyleyemedi. başka bir şey söylemek mi, mümkün mü bu? yalan mı yani? müdüre yalan söyleyecek, öyle mi? mümkün değil. ona ilk nişanlısına* neden aşık olduğunu sorarsanız "işinde çok iyiydi," şeklinde cevap verecek ve yüzü beğeniyle dolacaktır.] milena jesenska - briefe an milena (max brod'a, ağustos 1920 )

    adam green adlı şarkıcı felice bauer'in torunu ve hık demiş burnundan düşmüş, bakın:

    (bkz: franz kafka), akciğer kanseri/@ibisile
    (bkz: briefe an felice/@ibisile)
    (bkz: die verwandlung/@ibisile)
    (bkz: jizchak löwy)
    (bkz: max brod/@ibisile)
    (bkz: milena jesenska)
    (bkz: julie wohryzek)
    (bkz: dora diamant)
    (bkz: betrachtung)
    (bkz: fk/@ibisile)
    (bkz: albert bassermann)
    (bkz: grete bloch)
    (bkz: fontane ödülü)
    (bkz: marienbad)
    (bkz: der kampf), ernst weiss
    (bkz: bedrich feigl)
    (bkz: otto kaus)
    (bkz: erdmuthe dorothea)
    (bkz: in der strafkolonie/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap