8 entry daha
  • rehabilitasyon merkezinde ders veren bir marangozun, oğlunu öldürmüş olan çocuğa rehabilite amaçlı zanaatını öğretmek durumunda kalmasıyla başlayan ilişkileri ve marangoz olan adamın mesleği ve babalık duyguları arasındaki (mantıksallık-duygusallık diye de okunabilir) gelgitleriyle süregiden bir film "le fils".

    bu film; dardenne kardeşler'in, kalemi ellerine aldıkları anda yazdıkları senaryoyu hayata geçirebilecek imkanın da önlerine serildiğinin, yani senaryolarını filmleştirecek maddi kaygılara girmediklerinin kanımca ilk ispatıydı. kafayı yemiş fularlılar haricindeki tüm entelektüellerin de onaylayacağı üzere, film ele aldığı konuda derinleşemiyor ya da derinleşme çabasına girmiyor. film bittiğinde, seyircinin elinde dardenne biraderlerin sinema dillerinin alametifarikasından başka birşey kalmıyor.

    alametifarikalarının başlıca iki unsuru, filmde kullanılan omuz kamerası ve durağanlığa yedirilen gerilim.

    öte yandan bu film ile birlikte başrol oyuncusu olivier gourmet, le fils ile cannes'da en iyi erkek oyuncu ödülü aldı, rosetta'da da dardenne biraderlerin tercih ettiği oyunculardan biri oldu.
6 entry daha
hesabın var mı? giriş yap