3 entry daha
  • saniyorum puskinin 1837de olmeden onceki son yilinda yazdigi ve en cok etki gostermis olan romanidir. her ne kadar puskinin olumu dogal nedenlerden olmamissa da, sanki yaslanmis ve kendisiyle hesaplasma zamani gelmis bir yazar gibi, bu romaninda hayatinda eksik olan erdemleri on plana cikarmistir.

    bu erdemlerin basinda sadakat, durustluk, ideal ve karsilikli ask vardir. kendi hayatinda bu huzuru bulamamis, o kadindan bu kadina kosmus, evliligi de ilk baslari haricinde cok basarisiz olmus. (hatta dramatik olumune de bu evlilik sebep olmustur, konuyla ilgili hikaye puskin basliginda mevcuttur)

    hayatinda tadamadigi bu duygulari karakterlerden biri olan petr (ya da piyotr) kendisinde toplamis ve her daim dogru seyi yapmaya calisan biri olarak sunulmustur. pert, puskinin gipta edip de bir turlu ulasamadigi karakteri temsil eder. hayatin her aninda bir secim yapmak durumundadir ve o zayif puskinin aksine, hep zor ama dogru yolu secer.

    ozlemini cektigi duygular arasinda belki de en baskini karsilikli asktir, zira en cok sevdigi kadin tarafindan gercekten sevilmemis, hatta ihanete ugramis, bu nedenle de kacisi sanatta bulmus. diger onemli tema da cesaretin ve dogrulugun galip gelecegi, schwabrin gibi nefreti ve ihaneti simgeleyen birinin sonunun hep yokolus olacagidir.

    roman boyunca karakterler kisa ama oz bicimde gelistirilmis, tarihi bir perspektiften ahlaki secimleri incelenmistir. yuzbasinin kizi, her ne kadar diger unlu rus yazarlarinin dev romanlari kadar etkileyici olmasa da, ilk gercek rus romancisi olan puskinin en onemli romani olarak, kendinden sonra gelen bu dev yazarlari onemli olcude etkilemistir.
36 entry daha
hesabın var mı? giriş yap