15385 entry daha
  • saphiens'lerin * ekolojik bir katil olması.

    bazı bilim insanları katil olmadığımızı bu yok oluşların nedeniniiklim değişikliklerine bağlamaktadır. peki gerçek nedir? gelin yakından bir bakalım. geçmişe gidelim, günümüze dönelim. atalarımızı biraz yakından tanıyalım. katiller miydi yoksa hayatta kalmaya çalışan güçsüz hayvanlar mıydı?

    saphienslerin yerleştiği birçok alanda örneğin; 34 türden 31'ini yok ettiği biliniyor. ancak bazı noktaları açıklamak lazım. örneğin devasa diprotodon avustralya’da 1,5 milyon yıldan fazla ortaya çıktığı ve yaklaşık 10 buzul çağını başarıyla atlattığını düşürsek şunu sormalıyız "neden 45 bin yıl önce ortadan kayboldu" bu hayvanlar? biz mi öldürdük iklim değişikliği mi? yoksa rastlantı mı?

    bir rastlantı olduğunu söyleyen olabilir ama diprotodonlarla birlikte avustralya kıtasının büyük (bkz: fauna)sında %90’dan fazla bir azalma oldu. var olan deliller dolaylı sayılabilir fakat şu bir gerçek kıtada var olan hayvan türleri bir bir ortadan yok olurken (bkz: homo sapiens)‘in o süreçte kıtaya vardığını söylemek çok mantıklı değil. şöyle ki bu büyük yok oluş söylenenler gibi sadece iklim değişikliğinden kaynaklı olmuş olsaydı bu durumdan deniz faunasının etkilenmesi de gerekmiyor muydu? yani neden sadece insanların ulaşabildiği yerdeki hayvanlar yok oldu da denizdeki canlılar yok olmadı? iklim değişiklikleri deniz fuanasında yaşayan canlıları da etkiler.

    fakat 45 bin yıl önce deniz faunası, karada yaşanılan büyük yok oluş gibi ciddi seviyede değildi. önemli olan bir diğer nokta ise avustralyadaki devasa yok oluşların homo sapiensin adım attığı, yerleştiği her bölgede devam etmiş olmasıdır.
    örneğin yeni zelanda faunası 45 bin yıl önce gerçekleşen “iklim değişikliği”ni sorunsuz atlatmasına karşılık, ilk sapiens yerleşimcileri olan maorilerin adım atmasıyla birlikte yaşayan tüm kuş türlerinin %60`ıyla birlikte faunasının büyük bir bölümü yok oldu.

    bir diğer örnekse wrangel adası. adada bulunan mamut sürüsü milyonlarca yıl boyunca çoğalmasına karşılık, önce avrasyaya sonra kuzey amerikaya yayılan homo sapiens`den dolayı yavaş yavaş yok olmaya başladı. wrangel basta olmak üzere birkaç ada dışında tek bir mamut dahi kalmamıştı.
    eğer avustralya`daki büyük yok oluş istisnai bir durum olmuş olsaydı homo sapiens`i bir katil olarak görmeyebilirdik. fakat tarihsel kayıtlar ve araştırmalar gösteriyor ki homo sapiens ekolojik bir seri katil.

    ---

    örnegin 2,5 tonluk devasa (bkz: diprotodon)ları nasıl yok etmiş olabilir? bu noktada büyük hayvanların yavaş üremeleri, hamileliklerinin uzun sürmesi ve hamilelikler arasındaki uzun zamanı dikkate almak gerekiyor.
    çünkü avustralya`daki yok oluşun asıl kurbanlarından olan büyük hayvanların yavaş üremesi ve doğan yavruların az olması yok oluş sürecini de hızlandırmış olabilir.
    homo sapiens`in 3-4 ayda bir diprotodon avlaması ölüm sayısının doğum sayısından fazla olmasına sebep olacağından diprotodon türünün bir kaç bin yıl içerisinde yok olacağını tahmin etmek hiç zor olmayacaktır.

    yaklaşık 2 milyon yıldır afrika ve asya bölgelerinde pek çok insan türü gelişmekte ve evrilleşmekteydi. avlanma becerilerinin geliştirmesiyle birlikte 400 bin yıl önce artık büyük hayvanları avlamaya başladılar. bu süreç içerisinde afrika ve asya bölgesinin büyük hayvanları avcı homo sapiens`ten kaçmayı öğrenmişti.
    fakat 2,5 tonluk devasa diprotodon gibi avustralya`nın büyük hayvanlarının “çelimsiz” diyebileceğimiz insan türününden kaçmaya pek zamanı olmadı.

    bazı araştırmacılar istilacı ve tarihin en serin kanlı katili olan türümüzü “temiz”e çıkarmak için iklim değişikliğinden bahsetmektedir. fakat yapılan bir çok araştırma suçlunun iklim değişikliğinden ziyade homo sapiens olduğunu gösteriyor. öncelikle şunu belirtmeliyiz ki dünya’nın iklimi hiçbir zaman için sabit kalmamıştır aksine sürekli bir değişim göstermektedir. bu noktada tek suçlu iklim değişikliğiydi demek pek gerçekçi değildir. iklim değişikliğinin olan etkisini yazının ilerleyen bölümünde ele alacağız. her ne kadar avustralya iklimi 45 bin yıl önce değişmiş olsa bile bu değişim böylesine büyük bir yok oluşa sebebiyet vermesi pek olası bir durum değildi. çünkü gezegenimiz oldukça sık ısınma ve soğuma evreleri geçirmiştir. örneğin geçtiğimiz bir milyon yıl boyunca ortalama her 100 bin yılda bir buzul çağı yaşanmıştır. son yaşanan buzul çağı 75 ila 50 bin yıl önce gerçekleşti.

    kaynak okumakta olduğum;

    harari, y. n. (2015). (bkz: hayvanlardan tanrılara sapiens).

    ayrıca

    http://www.ecobooks.com/books/futureat.htm
    https://genographic.nationalgeographic.com/…ourney/
    https://www.sciencemag.org/…70.dc1/barnosky-som.pdf
    http://onlinelibrary.wiley.com/…9.2003.01028.x/full
    http://www.sciencemag.org/…nt/309/5732/287.abstract
26411 entry daha
hesabın var mı? giriş yap