3 entry daha
  • durumun kaynağı kültürel olarak organik bir biçimde gelişmiş olan toplum ve şehirler, avrupa örneğinde görülebileceği gibi, kendi kültürleri gelişirken mimarilerini adım adım inşa etmişlerdir. bizdeki durum ise, zaman zaman önder kişilerce göze çarpan mimari eserler ortaya konmasına rağmen, ani ve sindirilememiş bir değişimle beraber çok hızlı bir şekilde sanayileşme ve şehirleşmenin yapay olarak gerçekleşmiş olmasıdır.

    zamanında taşı toprağı altın minvaliyle akın oldu istanbul'a, eski yerleşim yerlerinde ne kadar köşk, cumbalı ev varsa yıkıldı. günümüze değin kalabilmiş eski mahalleler de son on beş senede mutenalaştırma* kisvesiyle kentsel çöküntü alanlarına dönüştürüldü*** ve rant uğruna yeniden inşa edildi. çok da estetik kaygısı bulunmayan bir halkız ve başımızda o çok malum karadenizli müteahhit tipleri var. parası olan geliyor, arsayı allem edip kallem edip alıyor, geriye yalnızca bir blok dikmek düşer.

    estetik çok zor bir şey değil. pahalı da değil. yalnızca eğitimli mimarlar, müteahhitler ve estetik kaygısı olan bir halk gerekiyor. şehrin hesap edilerek, insan düşünülerek yavaş yavaş gelişmesi gerekiyor. zamanında çok geri kaldık, şehirler de fırsatçılara kaldı. kimse de demedi ki aga sen ne yapıyorsun. ev dedik, oh dedik, oturalım dedik. maslow piramidi* gibi de düşünmek lazım. karnımızı doyuracağız da, başımıza çatı kıçımıza soba bulacağız da, sonra duvara bir resim asarız.
267 entry daha
hesabın var mı? giriş yap