22657 entry daha
  • uzun süre önce yazacaktım ama üşeniyordum, bugün yazayım dedim ki benden önce davrananlar olmuş. gerçekten türkiye'nin aynası gibi takım, bakıyorum türkiye'den hiçbir farkı yok gerek mali yapısı gerekse yönetim şekli açısından. galatasaray gibi bir kulübün diğer branşlardan ayrı olarak futbolda çoktan diğer takımlarla arasında dağlar kadar fark olması gerekirken rakiplerimizle hala daha aynı sevideyiz, belki gerideyiz. avrupa desen orada esamemiz okunmuyor, onu geç katılamıyoruz bile cezalardan dolayı.

    bıktım abi ben bu 1 ileri 2 geri gitmelerden, takım senelerdir ileriye gidemiyor. gelen her yönetim itinayla galatasaray'ı sabote ediyor, galatasaray'a zarar veriyor. ya millet aziz yıldırım'a falan laf ediyor da bu adam es kaza futbolda galatasaray'ın zamanında yakaladığı başarıları yakalamış olsa fenerbahçe'yi çoktan uçururdu. görüyorsunuz işte basketbolda, adamlar marka haline geldi. şuanda avrupa'nın en iyi koçuyla çalışıyorlar. beşiktaş'ın yaşadıkları da ortada, ona rağmen kaostan çıktılar ve belleri doğruldu. son zamanlarda avrupa'da onlar da gayet iyi iş yaptılar. biz ise başarıya ulaştığımız her senenin ardından takımı itinayla yok etme çabasına giriyoruz. gelen her yönetim takımın anasını daha fazla kim belleyecek diye diğerleriyle yarışıyor.

    kulüplerin böyle zenginler tarafından satın alınmasına falan karşıydım eskiden ama galatasaray'a zamanında yatırım yapılmış, yabancı sermayeler girse işin içine takım uçup gitmişti çoktan. ligde rakipsiz olurduk, şampiyonlar ligi'nde de en kötü çeyrek final oynardık her sene. biz ne yaptık, takımı başarıya götüren adamları hep gönderdik. yapamayacağını bile bile sırf gereksiz teknik direktörleri ismi var diye takıma getirdik. sadece getirmekle yetinmedik, her gelenin istediği adamı getirmesine, getirdiği transferlerden komisyon yemesine izin verdik. fatih terim denilen adam kredisi var diye kulübe defalarca gelip getirdiği başarının 10 katı zarar verdi takıma, hala daha teknik direktör olarak ismi geçiyor ve gelme olasılığı da yüksek. yönetim hep transferlerin içinde oldu, her yönetim kafasına göre transferler yaptı. çer çöp adamlara sırf rakiplerimiz teklif yaptı diye saçma sapan kontratlar önerdik, üzerine o adamlar bir şey yapmamasına rağmen yıllık ücretlerinde arttırıma gittik.

    yabancı sınırı avrupa arenasında haksız rekabete yol açıyor diye ağlayan kulübümüz hala yerli oyunculara saçma sapan paralar ödemeye devam ediyor. futbolu takip eden 10 yaşındaki çocuğun bile saçmalık olarak değerlendireceği transferler taraftara mükemmel transfer diye yutturulmaya çalışılıyor senelerdir. galatasaray üzerinden hala birileri ceplerini dolduruyor, galatasaray'ın menfaati herşeyden önemlidir diye televizyonda zırvalayan tipler komisyoncularla el ele kol kola galatasaray'ı dolandırıyor ve bir kişi de sesini çıkartmıyor. taraftar desen yarısının derdi günlük başarılar, kulüp geleceğiyle ilgili zerre kaygıları yok. adam için transfer olsun da tutarsa tutar, para benim cebimden çıkmıyor sonuçta mantığıyla olaya yaklaşıyor. adam hiç demiyor ki kabaran bu borçlar galatasaray'ın mali yapısını seneler içinde bu duruma getirdi. hala fenerbahçe şampiyon olmasın biz şampiyon olalım yeter mantığındaki fanatik embesil çoğu.

    ne bileyim ben galatasaray taraftarı olarak sadece lig şampiyonluğunun vizyonumuz olmasını kendime yediremiyorum ki onu bile beceremiyoruz. bu takım çok uzun seneler avrupa'nın en büyük kulüplerinin eşleşmekten çekindiği bir takımken geldiğimiz nokta çok acı. değiştirilen sayısız teknik adam, yığınla paralar ödenip de sözleşmelerini feshetmek için bir o kadar daha ödediğimiz futbolcular falan akıl alır gibi değil gerçekten. fenerbahçe yönetim kadrosunu komple galatasaray'a monte etseniz bir takım bu kadar dibe vuramaz. bu sene bakıyorsun tek amacı lig olan ve tek kulvarda mücadele eden galatasaray'ın oynadığı futbolun şampiyonluğu hakeder bir yanı yok. tabiki bu oluşturulan kadro yapısıyla ilgili. transfer dönemi geliyor, eksikler bariz belli, alınması gereken oyuncu tipi belli ama yine saçma sapan transferler.

    artık ne desen boş, senelerdir galatasaray'ın idare şeklini ve yönetimini savunanlarla şu duble yol yaptılar, yiyorlar ama çalışıyorlar diyenler arasında zerre fark göremiyorum ben. suç kimde; tabiki onlarda değil taraftarın da bu işte sorumluluğu büyük. türkiye'de bir şeyler yaşanırken sadece ekran karşısından atıp tutan insanlarla devamlı yönetime giydirip aktif olarak hiçbir tepki göstermeyen taraftar arasında da hiçbir fark yok. sosyal medyada, futbol hariç basketbol maçlarında bile tepki gösterilmesi lazım artık. gerekirse maçlara gitmeyecek taraftar, kimse takım için para harcamayacak. çünkü bizim paralarımız başarı için değil bazılarının cebine doldurması için çar çur ediliyor. 112 yıllık tarihi olan kulüp, kimse babasının çiftliği gibi istediğini yapamaz.

    zaten ben artık rakiplerimizin başarılı olmasını istiyorum çünkü aramızda belli bir seviye farkı olmadan bizim taraftarın çoğu durumu idrak edemeyecek veya aklı başında bir yönetim gelmeyecek bu belli oldu. şu sezonda bırakın şampiyonluğu diğer kulüpler galatasaray'ı ilk 3'e sokarsa onlara da yazık. yalnız bu idari yapıyla sonumuz çok kötü insanların da haberi olsun, tarihte çok büyük başarıları olan da yokolup giden veya alt liglerde sürünen çok takım var. olmaz olmaz demeyin, böyle böyle bu iş nereye kadar gidecek bunu düşünün. mali yükler galatasaray'ın belinde kambur oldu, bir noktadan sonra bel bükülecek.
35024 entry daha
hesabın var mı? giriş yap