4 entry daha
  • kahrolasıca lanet olası pislik bir durumdur. ve kafanızdan atamazsınız. kafanızın içinde hayali bir dünya kurup sonrasında hayatınızın her dakikasını hayali dünyanızı detaylandırarak veya bir olay örgüsünü devam ettirerek geçiriyorsunuz. dönemin en önemli finalinin ortasında kendinizi hayali dünyanızı düşünürken bulabiliyorsunuz.

    aslında sürekli bir kitap veya wikipedia sayfası okumak gibi, ancak yazan kişi sizsiniz, kafanızdan yazıyorsunuz. yeri geliyor o kadar aklınız takılıyor ki kafanızda düşündüklerinizden uyuyamıyor, kesinlikle yapmanız gereken ve dikkatinizi gerektiren işleri batırabiliyorsunuz. kafanızda kurduğunuz şeyler birkaç günde bir değişebildiği gibi yıllarca aynı şeyin üstüne ekleme yoluyla yaratabileceğiniz devasa bir uyduruktan bilgi yığını bile olabilir. bazen insanı beynimin gigabytelarını boşa harcıyorum diye düşündürebilen, yeri geldiğinde kişilik bozukluğu ile kafanızda alternatif bir dünya yaratmanıza, bir the wall sendromu misali gerçek dünya ile aranıza bir duvar çekmenize bile yol açabilecek sıkıntılı saçma bir durum özetle. çocukluktan bir başlıyor, sonra da bir daha asla geçmiyor sanırım. yaşamadan bilemezsiniz, anlayamazsınız diyebileceğim türden bir rahatsızlık, ve bence kesinlikle bir hastalık.

    yeri geliyor 2 gün sevdicekle antik romada yaşasaydık nasıl olurdu üzerine kurulurken yeri geliyor aylarca dünyanın x bir ülkesinde y bir mesleği yapsaydınız nasıl bir hayatınız olurdu düşüncelerine kapılabiliyorsunuz. ne düşündüğünüz birbirinden alakalı/alakasız gelişebiliyor. üstte yazdığım ikisi örneklemek için az bile kalır. hayalgücünüz derya deniz, sizde dalgalarda çırpınan rüzgar nereye iterse (aklınıza ne gelirse) oraya giden bir insancıksınız, ve ne hayal edeceğinizin bile kontrolünü sağlayamadığınız uç durumlarda insanı delirtiyor.

    en azından böyle bir durumun var olduğunu bilmek, bunu yaşayan tek kişi olmadığınızı bilmek iyi bir duygu. böyle bir durumumun olduğunun farkına vardıktan sonra ismini öğrenmem yıllar sürdü, sonunda adını koyunca rahatlıyor insan. kime bahsetsen "abi hayalgücü böyle patlıyor, kontrolsüzce, ne hayal ettiğim belli değil" falan diye, manyak muamelesi görüyorsun, veya ciddiye almıyor genelde insanlar. çünkü açıklanabilecek bir tarafı yok aslında, sürekli hayal kuruyorum dediğinizde anlamıyor insanlar.

    bu duruma sahip olmanın tek bir iyi yanı var ki, pek sıkılmıyor insan. ne uzun yolculuklar ne de sıkıcı trafik, sıra beklemek gibi eylemleri kafanızda oynadığınız tiyatrolar ile çok da sıkılmadan geçirebiliyorsunuz. benim gibi zihin körü* hastasıysanız ancak felaket can sıkıcı oluyor durum. kafanızda görsel olarak imaj canlandırabiliyorsanız hayalgücünüzle her an film izliyor gibi olabilirsiniz sanırım, benim durumumda ancak kitap okumak kadar oluyor.
180 entry daha
hesabın var mı? giriş yap