star wars

• star wars iyi ile kötü arasindaki savaş gibi basit bir konuyu benzersiz sci-fi ögeleriyle destekleyen çağımızın en büyük destanıdır (eğer bir eleştirmen olsaydım kesin yazıma böyle başlardım). diğer sci-fi filmlerinin aksine sw gelecekte geçmez. her bölüm 'çok uzun zaman önce çok çok uzak bir galakside' diye başlar. bu da onun masalsı havasını daha da iyi ortaya koyar. 9 bölümlük serinin ilk çekilen bölümleri 4, 5 ve 6 dır.
  
  bundan sonrası filmi izlemeyenler için spoiler kıvamında kabul edilebilir.
  --- spoiler ---
  filmdeki baş kötü adam, çoğu kişinin yorumunun aksine darth vader (siyah robot gibin olan adam) değil, imparator palpatine'dir (filmde pek görünmeyen cüppeli, sarı gözlü adam). imparator palpatine (prof. palpatine gibi oldu) değişik yıldız sistemlerinden gelen senatörler tarafından yönetilen ve jedi'lar tarafından korunan eski cumhuriyeti yıkıp yerine baskı ve şiddetle yönetilen bir sistem getirmiştir. bööle bir durumda asilerin ortaya çıkışı da kaçınılmaz olmuştur.
  
  ilk bölüm asi liderlerinden prenses leia'yı taşıyan tantive iv sınıfı bir corvette'in^* bir imparatorluk yıldız destroyeri ile yakalanmasıyla başlar. prensesin elinde imparatorluğun son silahı ölüm yıldızının planları vardır (ölüm yıldızı küçük bir ay büyüklüğünde ve üzerinde tek bir atışla bir gezegeni yok edebilecek bir lazer topu bulunduran devasa küresel bişey). prenses yakalanmadan hemen önce planları ve bir yardım çağrısını iki robotla` :r2d2`^* birlikte babasının eski silah arkadaşı ve eski bir jedi şövalyesi olan obi wan kenobi'nin bulunduğu tatooine gezegenine gönderir.
  
  fakat robotlar kazara amcasıyla birlikte çiftçilik yapan, babasi darth vader (gelmiş geçmiş en karizmatik kötü adam, imparatorun sağ kolu, karanlıklar efendisi, nam-ı diğer sith lord, filmin erol taş'ı) tarafindan öldürülen (ya da biz öyle biliyoz) anakin skywalker olan, filmimizin esas oğlanı, luke skywalker'in eline geçer (ba ba ba tesadüfe bak). luke vaktini çiftlikte amcasına yardim ederek ve tatooine çöllerinde t-16 skyhooper'i ile womprat avlayarak geçirmektedir. en büyük hayali bir yıldız savaşçısı (yani pilot) olmaktır. luke robotları kurcalarken ben kenobi'ye gelen mesajı farkeder. lafı uzatmayalım, obi wan kenobi ile konuşan luke babasının bir zamanlar büyük bir jedi olduğunu öğrenir ve planları asilerin eline ulaştırmak için beraber kendilerini alderaan'a götürecek bir gemi bulmak için mos eisley'e^* giderler. orada hikayemizin diğer önemli karakterleri han solo ve sadık arkadaşı chewie (iki küsür metre boyunda bol miktarda kıllı, wookie diye bir ırka mensup bi arkadaş) ile tanışıp beraber yola çıkarlar. bu arada prensesi konuşturmak isteyen darth vader prensesin gezegeni alderaan'i yok eder.
  
  hyper-drive'dan (sw aleminde uzak mesafelere gitmek için kullanılan bir seyahat şekli) çıkan arkadaşlarımız alderaan yerine bir meteor yağmurunun (bilin bakalim hangi gezegenin parçaları) içinde bulurlar kendilerini. ve kaçamayarak ölüm yıldızının çekim alanına girerek yakalanırlar. fakat buradan prensesi kurtarıp kaçarlar. obi wan kenobi, darth vader ile yaptığı bir düelloda ölür. asiler planı inceledikten sonra ölüm yıldızının bir zayıf yönünü tespit ederler ve luke gidip ölüm yıldızını patlatır. darth vader kurtulur, han solo asilere katılır. mutlu sonla birinci bölüm biter.
  
  ikinci bölüm üzerinde asilerin üssünün bulunduğu buzlarla kaplı hoth gezegeninde başlar. darth vader yerlerini keşfedince gezegeni basar ve üssü dağıtır. asiler kaçar. luke jedi eğitimi almak için efendi yoda'nin bulunduğu dagobah gezegenine gider. bu arada han ve prenses, darth vader tarafından yakalanır. onları kurtarmak için luke eğitimini yarıda bırakıp bespin gezegenine gider.
  
  o gelmeden han solo bir karbon dondurucuda dondurulup eskiden borcu olan korsanlarin başı jabba'ya gönderilir. luke darth vader ile kapışır. vader onu öldürmek değil, gücün karanlik tarafına çekmek istemektedir. kapışmanın sonunda luke'un eli kopar ve darth vader'in babasi olduğunu öğrenir. genç bir jedi iken imparator tarafından karanlık tarafa çekilmiştir^*. luke kaçar. kopan elinin yerine bir kanca, pardon bir protez el takılır ve yazılar geçer.
  
  üçüncü bölüm han solo'nun jabba'nın elinden kurtarılmasıyla başlar. luke eğitimini tamamlamak için yoda'nın yanina gider. fakat yoda ölmek üzeredir (kendileri 900 yaşında da). ölmeden önce eğitimini tamamladığını, bir jedi olmak için ise darth vader ile bir kere daha karşılaşması gerektiğini, ve bi bacısı (tahmin edilebileceği gibi leia) olduğunu söyler.
  
  bu arada imparator ilkinden daha büyük bir ölüm yıldızı inşa ettirmeye başlamıştır. asi kuvvetleri bunun da planını ele geçirip yok etmek üzere yola çikarlar. luke babasini tekrar gücün aydınlık tarafına tarafa çekmek için teslim olur. vader onu imparatora götürür. luke ile babasi kapışırlar. luke babasının elini koparır.
  
  imparator luke'u karanlık tarafa çekemeyeceğini anlayınca onu öldürmeye çalışır. fakat son anda vader oğlunu kurtarır. herkesler gözyaşlarına boğulurken luke babasını patlamak üzere olan ölüm yıldızından çıkarır. vader ölür, imparatorluk çöker, falan filan
  --- spoiler ---
  
  gelelim filmi bu kadar önemli yapan jedi ve güç kavramlarına. jedi'lar galaksiler arası yolculuk sonrası ortaya çıkan post-modern paladinlerdir. gücü hissedip kullanabilirler.
  
  güç ise en basit tanımıyla evrendeki yaşayan tüm varlıklarin yaşam enerjileridir. jedi'lar gücü bu enerjiyi kullanıp bazı telekinetik ve telepatik atraksiyonlarda (eşyaları hareket ettirme, düşünce okuma, geleceği kısmen de olsa görebilme gibi) bulunabilirler. güç içimizde ya da dışımızda değildir. o bizi çevreler ve içimize işler. güçte her zaman bir denge vardır. aydınlık ve karanlık taraf arasındaki denge. biri olmadan diğeri de olamaz. aydınlığa giden yol tuzaklarla doludur. karanlık taraf her zaman daha kolay ve daha çekicidir. aydınlık taraf içinse sabır, iç huzuru, denge ve barış gereklidir.
  
  gücü sağlayan hayattır. onun içindir ki bir jedi kendi ya da başkasının hayatı tehlikede olmadıkça ve başka çare kalmadıkça hiç bir hayat formunu ^**** öldürmez. bu işlenebilecek en büyük suçtur. bir jedi talebesinin öğrenmesi gereken ilk şey sabırdır. iyi şeylere dahi olsa, aceleyle duyulan bir istek insanı düşünmeden hareket ettirip kötülüğün kucağına atar. ikinci ders ise korkusunu tanımasıdır. karanlık tarafa geçen bir çok jedi tehlikeden korkmadığından veya gereksiz korkulara kapılıp düşüncesizce hareket ettiğinden geçmiştir. kontrol edilemeyen korku zamanla kızgınlığa, sonra da nefrete dönüşür ki bu bir aceminin karanlık tarafa geçmesi için yeterlidir.