17 entry daha
  • bir neslin hayatina yon vermis radyo.

    diye girsem soze mesela, abartmis mi olurum? belki olurum, ama muziksiz banyo yapamayan kisilerden biri olarak ben (evet radyoyu camasir makinesinin ustune koyup hoparlorlerin olumune neden olmak pahasina muzikle yikanmisligim var) en azindan ankara'da yasayageldigim yillar icerisinde, bu radyo kanalinin evde cinlamadigi bir gun gecirmemisimdir.

    nedir bu? daha ergen zamanlarimizda, hayatin anlamini cozdugumuzden emin oldugumuz yillarda okuldan gelir gelmez odaya kapanip sadece yemek ve tuvalet haricinde oradan cikmamacasina o 20 metrekarelik yerde kisitli oksijen kaynagina aldiris etmeden kendi nefesimizde bogulurken fonda surekli su radyo kanalinin ulastirdiklariyla yasamak demektir.

    nedir bu? bir donem tunca'yla, sonra aybars'la, ama her daim kaan'la ve murat kazanasmaz'la gecen cok yil demektir.

    ankara'dan otede pek de guzel cekmeyen bir radyo kanali olarak capital, ankara demektir benim gibiler icin. aralik ayi geldi mi rudolph the red-nosed reindeer'i ve digerlerini duymak radyoda usul usul, sevinmektir. pazar gunleri "solid gold sunday bitse de gitsek" diye diye yine de o eskileri dinlemektir. kaan'in turkiye online'ini dinlerken kahkahalarla gulmektir. calan sarkilari illa ki platonik aska atfederek dinlemektir; kimi zaman siir yazarak, kimi zaman "ayak ailesi" gibi yaraticisindan baska kimsenin taniyamayacagi karakterler cizerek muzige kulak vermektir.

    istanbul'a geldigimden beri radyo dinleyemiyorum, sanki anisina saygisizlik olacak diye. hem ne yalan soyleyeyim, artik dinleyesim de yok. nerde benim hot 40 countdownum diye sorasi geliyor insanin cuma aksamlari gelince, ama yok.

    hersey akiyor...

    not: bu satirlari yazarken dinledigim sarki icin (bkz: everything you want)

    (bkz: anladiniz siz)
230 entry daha
hesabın var mı? giriş yap