5 entry daha
  • alman disiplini'nin aksine, şekle, dış görünüşe fazlasıyla önem verilir fransız disiplininde. öyle bir şeydir ki bu, hayatın her alanında kendini hissettirir. bir fransızla iletişim kurmak için bunu içinize sindirmiş, kendinizi bu kalıplaşmış davranış kuralları bütününe teslim etmiş olmalısınız. birkaç küçük örnek:

    - herhangi bir fransızla (ister devlet memuru olsun ister işçi, isterse bankadaki görevli) kamusal alanda mantıklı bir iletişim kurabilmek için yüzünüze maske gibi bir gülümseme oturtmalı, sözlerinize "bonjour madame (veya monsieur)" diye başlamalısınız. arkasından anasına küfredebilirsiniz, önemli değil.

    - her mektubunuzun sonu, "...veuillez accepter, chere madame/monsieur, mes salutations distinguées" (sözlerime son verirken, pek nadide selamlarımın kabulü için kırılırım dökülürüm madamım mösyöm) gibi bitmelidir, böyle nezaket göstermezseniz iplemezler, hatta o mektuba zor cevap alırsınız...

    - yazılan her makalenin, denemenin planı, içeriğinden çok daha önemlidir. planda da, iki ana başlık olmalı, her başlık kendi içinde ikiye ayrılmalıdır. yoksa isterseniz hayatın anlamını yazın oraya, takmazlar. ha konunuz yapısı itibariyle üç (veya beş, yedi) bölümden oluşuyorsa da fark etmez, iki başlığa oturtacaksınız onu, öyle ya da böyle.

    - son olarak bu ve benzeri daha milyon tane kuralı bilmemeniz asla bir mazeret değildir. unutulmamalı ki, fransız disiplini üretim bandındaki bir giyotin gibi çalışır. o aralığa sığdı sığdı, sığmadı kesip atar, oralı olmaz...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap