832 entry daha
  • öncelikle erkekler okuyun:

    (bkz: erkeklerin aşk acısını daha kolay atlatması/@smit)

    biz erkekler olarak birbirimize destek olma konusunda kadınlar kadar başarılı değiliz, acı çeken birine lafı yapıştırmaktan çekinmiyoruz. sözlüğe baktığınızda mesela, bir erkeğin beni terk etme diye ağlayan erkek müsveddeleri diye başlık açtığını görüyoruz ama bir kadının `kocasını aldatıp çocuğunu yazar kasa olarak gören kalpsiz orospu` diye başlık açtığını görmüyoruz. kadınlar gayet yüzeysel de olsa birbirlerini kollarlar. çünkü her kadının validasyona ihtiyacı vardır. kadınlar her kararlarının doğru olduğundan, pişman olunacak bir şey yapmadıklarından emin olmak isterler. geçen gün kahvaltıda ne yemesi gerektiğine karar vermek için twitter'da anket açan kız gördüm ya* kadınlar karar almayı sevmezler. dolayısıyla başkasının onların yerine karar almasını isterler.

    daha detaylı bilgi için: (bkz: kadınların bitmek bilmeyen mağduriyeti/@smit)

    "çok iyi yapmışsın," "bravo, güzelim" "boşver o kaybeder, hayatım" "tam bir pislikmiş iyi olmuş ayrıldığınız," bu laflar ayrılık sonrası uyuşturucu etkisi yapar kadının bünyesinde. bütün arkadaş çevresi aşk acısı çekmesine neden olan adamın tam bir hayırsız olduğunu tasdiklemiş ve aslında ayrılığın kendisi için çok hayırlı olduğu başkaları tarafından onaylanmıştır. solipsist zihni ve çarpık uslamlama yetenekleri çok kısa sürede kendini buna inandırır. sonra saçlarını kestirirler, sosyal medyada hayatıma hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorum pozlarına başlar. vs vs...

    erkekse bu konuda nereye gideceğini bilemez. erkekler aşk acısı çeken arkadaşlarını en fazla rakı içmeye götürürler. aşk acısı çeken erkek, diğer erkeklerle konuşmaya çalışsa destek bulmak yerine kardeşim sen de ne malmışsın lafını duyar; kadınlarla zaten bu tarz konular asla konuşulmaz, kadınlar kendi hemcinslerini teselli etmekte iyi olmalarına rağmen, aynı cömertliği asla erkeklere sunmazlar. bu tarz bir konuyu açtığınızda konuyu kapatmak, sizden uzaklaşmak için ellerinden geleni yaparlar. çok eski tanıdıksa belki zoraki dinler ancak kadın zihni acı çeken erkeği algılayacak donanıma sahip değildir. görüntüsüne bile katlanamaz.

    insanın içini dökmesi çok doğal bir ihtiyaçtır. kadınlar anlamasa da erkek de buna ihtiyaç duyar. ancak erkek her zaman susturulur ve ondan konuşmaması, ne olursa olsun sineye çekmesi beklenir. bugün caner erkin'in instagramda eski karısına dair yaptığı açıklamanın ardından sözlükte olayla ilgili yorumlara bakın, gidin ne yaşıyorsanız kendi aranızda yaşayın diyen kadınları göreceksiniz. adam aldatılmış, çocuğu için sineye çekmiş, ayrılmak istemiş karısına jip almış. toplumun sırtına yüklediği tüm fedakar erkek rolünü oynamış, buna rağmen hala daha söğüşlenmeye çalışıldığı için patlamış ve bu adama sen nasıl konuşursun diyorlar. siktiriniz gidiniz efendim. caner erkin o açıklamayı instagramda yaptığı için şükredin, ben olsam gazetelerde boy boy ilan verirdim.

    --- spoiler ---

    burada bir parantez açıyorum: başkaları tarafından nasıl algılandığı, sosyal statüsü bir kadın için çok önemlidir. dolayısıyla kadınlar özellerinin böyle ulu orta konuşulmasını asla istemezler. özeli ifşa olan, kaşar, manipülatör damgası yiyen bir kadının üst düzey bir alfa erkeği kapatma ihtimali çok düşüktür. çünkü aklı olan bir erkek bu bilgileri değerlendirip, kendini kurtarır. hillary clinton e-mail skandalını örtbas etmek için nasıl çaba gösterdiyse, kadınlar da cinsel geçmişlerini örtbas etmek için o denli çaba gösterirler. bir kadını psikolojik olarak çökertmek istemediğiniz ya da caner erkin gibi başka seçeneğiniz kalmadığı sürece onla yaşadığınız şeyleri ortak tanıdıklarınıza anlatmayın. bu da benden size tavsiye*
    --- spoiler ---

    konumuza dönecek olursak, erkek de hayatının belli dönemlerinde sempatiye, desteğe veya yol gösterilmesine ihtiyaç duyar. aşk acısı çeken bir arkadaşım bir psikolog ile görüşmüştü ve psikologun "kendisini anladığını" düşündüğü için bu görüşmeler ona çok faydalı gelmişti. sırf bu "anlaşılmışlık" hissi bile büyük bir rahatlamadır erkek için ancak bir aylık seanslara 1000 tl vermek herkesin harcı değil ülkemizde. o halde yapılabilecek en iyi şey üretmektir. erkek terk edildiğinde kendisini işe yaramaz hisseder. geri dönmek kendini tekrar kanıtlamak ister ama mümkün değildir bu. o halde kendinizi başka yerlerde kanıtlamanız gerekmektedir. işinize dört elle sarılın, spor yapın, yeni bir hobi edinin, ortaya bir ürün koyun. kendinizi yalnızca kendinize ispatlayın.

    ilerde dönüp baktığınızda, düştüğünüz çaresizliğe gülecek, kadın doğasında aslında aşık olunabilecek hiçbir şeyin olmadığını anlayacak olgunluğa geleceksiniz. sizi sırf ilişki oyununu nasıl oynayacağınızı bilmediğiniz için terk eden kızın, güzelliği solmadan cash in yapmaya çalıştığını, bulabildiği en zengin adamla tipine bakmaksızın beraber olabildiğini gördüğünüzde kurşunun sizi sıyırıp geçtiğini anlayacak, şükredeceksiniz.
2787 entry daha
hesabın var mı? giriş yap