59 entry daha
  • kadıköy'den eve dönmek maksadıyla dolmuşa binmiştim. arkadaki dört kişilik yerin sağına(yani kapı tarafına) oturdum. can sıkıntısından elimi arkaya (hani sarı dolmuşlarda var ya bagaj kısmı) oraya atıp, elime gelenleri bakmadan tanımaya çalışıyordum. elime bir şey geldi: sünger. herhalde dolmuşu temizlemek için kullanılıyor. ardından sert bir cisim: sopa olsa gerek. elastik bişey: bu da hortumdur heralde. deterjan, kova felan derken; elime tanımlayamadığım bir cisim ilişti. bakmadan tanımaya çalışırken tüm insanların yapacağı gibi, dokundum, okşadım, sıktım...
    derken...
    benim sıramda diğer tarafta oturan beyfendi, bana "ne yapıyorsun kardeşim!" demez mi?
    ben gel, o sırada benim gibi elini arka tarafa uzatmış adamın eliyle oyna, mıncıkla falan.
    hayatımda bu kadar utandığımı hatırlamıyorum. evimin yakınlarına daha gelmememize rağmen, o utançla indim dolmuştan. eve kadar yürüdüm sonra.
110 entry daha
hesabın var mı? giriş yap