turna türküsü
-
bağbozumu şarkıları kitabında yer alan bir şükrü erbaş şiiri.
bozkır. yelkovan otları. gökyüzü masalı.
ırmakla birlikte bulutlara akan kavaklar
boşluğun alın yazısı bir çift tekerlek izi
güneşte bembeyaz kesilmiş mısır tarlaları
rüzgâr değil, otların yedi renkli soluğu
ayrılıktan yapılmış bir turna katarı
toprağın buğusu tanrıya değdi değecek.
sığırcık kuşlarından bir serinlik ağzında
adam maviliğin ıssız türküsü
eski zamanlardan bir emek cümlesi kadın
bahçe duvarındaki sarmaşık sözüne karışıyor.
köpek uyandı. bir toz yumağı kadının ardında
rüyaları uykulardan uzun salkım çocuklar
elma ağaçlarında birer kırmızı şarkı.
ince çılgaları uzakların harfleri tepeler her gün biraz daha yüksek.
kuyu, kendi ipiyle asılmış
bir sonsuz can sıkıntısı çatılarda zaman
elinde bir masal azığı, kadın tarlaya gidiyor.
babam tahtalı köprü'nün ayakları dibinde öldü
annem bahçelerden namazlara ölüm hazırlığı
kuyuyla birlikte kayboldu avlu
sarmaşık, komşu bahçelerde el çırpıyor
çocuklar çoktan birer rüyasız uyku
sığırcıklar puhu kuşlarına bıraktı yerini
ince çılgalardan gidenler hâlâ uzaklık hevesi
ey çocukluğun sonsuz baş dönmesi
bir turna türküsüyle yazdım bu şiiri
sevgilim
hangi acıyla yaprak dökersek dökelim
insan kendini seveceği bir dünya buluyor...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap