31 entry daha
  • hayatıma girdiğinden bu yana tüm kahve içme alışkanlığımı değiştiren hededir.

    bilen bilir benim mutfakla aram iyi, kahveyle daha da iyidir. profesyonel olarak kahve içmeye 1998 yılında başladım (şaka değil). öğrencilik hayatı tabi işte o zamanlar sabahlara kadar ders çalışacak kafayı ancak suda eriyen kahvemsilerle yakalayabiliyorduk. bir de lükstü afedersiniz nescafe filan. pahalıydı, sürekli alınamazdı. türk kahvesi de acı gelirdi. o yıllarda başlayan granül kahve içme kariyerim on yıl idare etti beni, sonra ulan bu işte bir enayilik var starbucks açıldı ülkeye zaten dur bakayım daha iyi nasıl oluyor bu iş napıyo bu amerikanlar diye araştırmaya başlayınca aslında kahvenin suda eriyeni değil demleneni makbulmüş onu öğrendim.

    markalı markasız çeşitli cafelerde french presstir americanodur denemelere başladım, yok bu işte hala bir enayilik var. bari kendime bir filtre kahve makinesi edineyim biraz da çekirdek kültürüm gelişsin derken filtre kahve makinesi ile aşk yaşamaya başladım.

    sene 2013 oldu ben güzel kahve içiyorum diye seviniyorum kendi kendime... nah içiyorsun. potun ana vatanına gidince gördüm işin aslını, bir roma seyahatiyle hayatım değişti. airbnb üzerinden bir ablanın odasını kiralamışım, dere tepe düz gitmişim eve varmışım bıraktım bavulu iki lafın belini kıralım diye oturdum ablayla karşılıklı bir anda etrafı bir koku sardı, ulan diyorum ben tanıyorum bu kokuyu da sanki başka da bir şey oluyor evde, fokurtu sesi geliyor bir yerlerden... hah oldu dedi kalktı bir espresso fincanı koydu önüme ve bu zamazingodan kahve dökmeye başladı. "şimdi hoş geldin roma'ya" dedi. bakın ilk görüşte aşk diye bir şey var ve ben o alete aşık oldum.

    ana vatanında inceliklerini ilk ağızdan öğrendiğim bu aletten ilk züccaciye dükkanına dalıp aldım tabii hemen bir tane. yedek contaları filan aşırı hazırım vatanımda italyan kahvesi içeceğim diye... tatil bitti döndük yurda. olmuyor arkadaş, çekirdeği starbuckstan alıyorum moka pota göre çekin diyorum o ney diye bana bakıyor baristalar. tarif ettim bir iki kez, anlamadılar. dedim bileğine kuvvet madem sen bulacaksın yöntemini, çeşit çeşit çekirdekler denedim, türlü türlü çekimler yaptırdım... ilk bir sene böyle geçti. deneylerim sonucu hazırsanız bir moka pot ile en enfes kahve nasıl yapılır, madde madde açıklıyorum:

    - kahve çekimi: velev ki evinizde profesyonel çekirdek öğütücü yoksa (ki o aletler çok pahalı, anca bir arkadaşınız cafe kapatacak filan siz de artan mala el koyacaksınız, o şekilde girer eve) hemen şuradan kendi işinizi görecek bir çekirdek öğütücü almalısınız zira bu alette (aslında tüm aletlerde) en güzel kahvenin sırrı, taze çekilmiş kahvedir. https://www.homend.com.tr/…indgo-6001-kahve-ogutucu
    çekirdeğinizi türk kahvesi kadar ince olmayacak gibi çekmeniz gerek. okuduğu diğer entrylerde arkadaşlar mis gibi açıklamışlar çekim şeysini.

    - çekirdek seçimi: moka potta en iyi sonuç aldığım çekirdek: http://shop.meinl.com/…e-gourmet-auslese-beans.html olay tabii damak tadına göre değişmekle beraber, bu aroma gerek genel beğeni gerekse üstüne su ya da süt eklendiği zaman tadının verdiği haz bakımından benim için fevkaladenin fevkinde bir lezzettedir. ülkemizde bu ürün metro gross marketlerde bulunmakta.

    - çekirdek seçimi bonus: burası artık işin fantazisine giriyor ama kahve manyakları için level atlatacak bir bilgi paylaşıyorum, yaklaşın: https://www.deathwishcoffee.com/ bu marka dünyanın en sert kahvesi. amerika'da bir baristanın canına tak ediyor insanların "daha sert kahve yok mu sizde ya" demesi ve çalıştığı yerden ayrılarak bu markayı yaratıyor. detaylı hikayesi linkte var zaten, bakarsınız. ancak bilmeniz gereken en önemli nokta şu, içindeki kafein oranı çok çok çok yüksek olduğundan bundan günde 7 gramdan fazla tüketmemeniz öneriliyor. (yani bir shot espresso kadar) bendeniz ise moka potun haznesine doldurduğum çekilmiş kahvenin 3'te biri kadar bu çekirdekten ekliyorum. hem kahvem daha sert oluyor hem de lezzeti tarifsiz. markayı ne yazık ki yalnızca amerika'da bulabilirsiniz. ya da amazondan artık...

    - moka pot tüyosu 1: temizlerken asla ama asla sabun değmeyecek, baktınız içi çok karardı eski bir diş fırçasına karbonat döküp fırçalayın mis gibi olsun. (benim de pot markasında favorim elbette bialetti.) zaten kullandıkça güzelleşiyor şerefsizin verdiği lezzet. italyan ablamız bunu şöyle açıklamıştı: "pot kahveyi hatırlayacak, yıkayıp temizleyip çekirdeğini unutturma pota"

    - moka pot tüyosu 2: bana bu tüyoyu evinde kaldığım italyan abla verdi. o memlekette hamur işlerinin aşırı leziz olmasının sebebi, sularıymış. musluk suyu içiyor ve her yemekte bunu kullanıyorlar. bizim içtiğimiz suya nazaran farkı maden suyu olması. yani biraz baloncuklu gibi neredeyse. bu ablanın ailesinin yarısı başka memleketliymiş, kendisi de senenin yarısını o memlekette geçirirken kendi evindeki gibi kahve yapabilmek için soda ekliyormuş suya. evet yanlış duymadınız böyle bizim kızılay sodalarıyla italyan lezzetini yakalamak mümkün. su haznesine üçte bir oranında soda, üstüne su koyuyorsunuz. kahveyi bu sodalı suyla demliyorsunuz. sonra varsa bir hayır duanızı alırım.

    - moka pot tüyosu 3: kesinlikle kısık ateşte demleyin kahvenizi. azıcık daha beklersiniz ama o ağır ağır demlenmeyle ortaya çıkan aroma tam bir közde türk kahvesi keyfi veriyor.

    ve yeri gelmişken bir zayıflama - yağ yakımını hızlandırma tüyosu vereyim. kahvenizin içine bir çay kaşığı toz tarçın ekleyin, güzelce karıştırın üstüne sonra süt mü eklersiniz su mu eklersiniz artık keyfinize kalmış. hem kan şekerinizi kontrol eder hem de akşamüstü kaymaklı ekmek kadayıfı krizini önler. süt beni bozuyor ama sek kahve de dişlerimi kirletiyor. bu sebeple bardağıma bir damla laktozsuz süt koyarak (soya sütü de olur) dişte leke bırakma riskini minimuma indiriyorum. yine de üstüne su için tabii.

    - potta kalan atık kahveyi değerlendirme tüyosu: hanımlar müjde, yüzlerce lira verdiğiniz selülit ürünlerini unutun. moka potun artık kahvesini kurutun, içine doğal hindistan cevizi yağı (ama onu eritip koyacaksınız, benmari usulü eritmenizi tavsiye ederim) döküp karıştırın ve banyoda peeling olarak deneyin. vücutta biraz bekletip öyle durulayın. haftada 2 kez kullanırsanız bebek poposu garanti.

    ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim, çekirdek alıp kendiniz çekip tükettiğiniz kahvenin yani doğal, katkısı olmayan, taze kahvenin hiç yan etkisi yoktur. selülit yapan şey suda eriyen gıdaların tamamıdır. buna hazır çorba da dahil. doğal ürünlerin (tuz hariç) herhangi birisi suda erimez arkadaşlar. içmeyin onları.

    teşekkürler, afiyet olsun.
374 entry daha
hesabın var mı? giriş yap