161 entry daha
  • bizim millet tam da ihsan oktay anar’ın galiz kahraman’ı idris amil hazretleri. şu başlık altındaki herkes -muhtemelen kimi durumlarda, başka konular altında ben de dahilim- bir galiz kahraman. gören de türkiye’nin buz hokeyi alanında milyonluk yatırımları olduğunu, buna rağmen bu sonucun elde edildiğini sanacak.

    her biri milyonlarca dolar alan, on binlerce kişilik stadyumlarda oynayan, muhteşem antrenman sahalarında çalışan, 80 milyonluk ülkenin milli takımı, 300 bin kişilik izlanda’nın milli takımına yenildiğinde bu kadar hoşgörüsüz davranmadı kimse.

    size zeytinburnu belediyesi spor kulübü buz hokeyi takımı’nın hikayesini anlatayım.

    sene 2008. zeytinburnu belediyesi bir çevre bilinci projesi başlatıyor; doğaya destek sizden buz pateni biletiniz bizden. geri dönüştürülebilir atıklarını getiren vatandaşlar, bir parka kurulmuş olan mobil buz pistinde kayma imkanı elde ederler. pateni, koruyucusu, şusu, busu verilir, çoluk çocuk da pistte kayar.

    ancak bir sorun baş gösterir. mobil buz pistinin kurulduğu parkta madde bağımlısı, sorunlu çocuklar takılmaktadır. bunlar her gün buz pistinin çadırına bıçak atmakta, gelen çocuklara sataşıp kavga çıkarmaktadır. zabıta müdahale eder, polis gelip çocukları uzaklaştırır ama bir türlü çözüm bulanamaz.

    bunun üzerine belediye bir çözüm düşünüyor ve bu çocukları ıslah etme amacıyla onları görünürde buz pistinin güvenliğinden sorumlu kılıyor. “burası size emanet” diyor. gel zaman git zaman, bir gün belediye başkanı mobil buz pistini ziyaret ettiğinde madde bağımlısı çocukların patenleri giyip kaydığını görüyor ve çocuklardan buz hokeyi takımı kurmayı akıl ediyor.

    takım kuruluyor, başına artık mobilya işiyle uğraşan kanada’da buz hokeyi oyunculuğu yapmış bir tane hoca getiriliyor, lisansları alınıyor ve en alt ligden giriş yapıyorlar. ama çocukların buz hokeyiyle alakası yok. ilk maçlar, 30-0, 40-0, kova gibi, ne geliyorsa iftar açmış gibi yiyorlar. moralleri inanılmaz bozuk, zaten yapmak istemiyorlar bu işi. bir gün, bir maçta 35-0 gerideyken belediye başkanı soyunma odasına iniyor. onlara morallerini bozmamalarını, önemli olanın sadece savaşmaları olduğunu ve eğer sadece bir gol atarlarsa onları galip sayacağını söylüyor. çocuklar da gaza geliyor ve o maç bir gol atıp 40 küsura 1 yeniliyorlar.

    o maç bir kırılma noktası oluyor. sonrasında takıma biraz daha yatırım yapılıyor. yurt dışından oyuncu transfer ediliyor, sokakta kalan çocuklara asgari ücretin biraz üstünde maaş bağlanıyor, yurt içinden çocukların daha önce hiç temas etmediği üniversiteli oyuncular takım arkadaşları oluyor, takım bir üst lige, bir üst lige çıkıyor. son iki senedir süper lig’de şampiyon olan takım, geçtiğimiz sene de türkiye’nin buz hokeyi tarihinin en büyük başarısını elde ediyor ve avrupa’da iihf continental cup’ta, kendisinden birkaç division yukarıda olan sırbistan, çek cumhuriyeti gibi ülkelerin takımlarını yenerek grup şampiyonu oluyor.

    anlayacağınız, cesaretlendirme, yatırım, destek ve sabır en sonunda başarı getiriyor. bir yandan da arkasında durulan böyle bir iş, toplumla kavgalı olan gençleri tekrar topluma kazandırıyor.

    komik bir hikaye var zeytinburnu buz hokeyi takımı’yla alakalı. bunlara, ilk maçlara çıkacakları zaman kimlik çıkartıyorlar. bunlar da kendilerini iyice önemli sanıyor. bir gün maça çıkacaklar ama takımdan iki kişi yok. arıyorlar, tarıyorlar nezarette buluyorlar. meğer bunlar maça gelirken polis çevirmiş, kimlik sormuş. bunlar da sporcu kimliklerini göstermiş. polis de inanmamış “nerden buldun lan sen bunu normal kimliğini göster” diye. çocuklar bunun üzerine polise atarlanmış sen benim kim olduğumu biliyor musun diye. “kimsin lan sen” demiş polis. “ben belediyenin tinercisiyim” deyince de hır gür çıkmış, polis bunları paketlemiş.

    sporculuk bir kimliktir. özellikle eğitim ve sosyal adalet konularında atacak daha çok adımı olan ülkelerde, gençleri topluma kazandırmanın önemli bir yolu spordur.

    çocuklar şimdi 42 gol yemiş rusya’dan. olsun, bir dahakine 30 yerler, bir dahakine 20 yerler, sonra 10 yerler 1 atarlar derken bu işi öğrenirler, kendilerine güven gelir ve bir birey olurlar. “sen ne iş yapıyorsun” dendiğinde “ben buz hokeyi oyuncusuyum” diyebilir.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap