5 entry daha
  • ek$isözlük çarşaflarına sıkışsa da kendini kanatan, benzeşik sev(iş)melerin ivmeli ayrı[ksı]lığı, her gün/gece ah' bu deli gönlün yükünü taşımaktan/yaşamaktan bıkan, hüznü kış, aklı güz nakliyecilerime, gizliyüzünü okyanuslara açan günebakan misali demir aldırtan, en m0ryakın'ımdan gelen pür sesiyle :

    - 'senin işin yazmak değil aslan, konuşmak.'

    diye(n,) saçlarımı okşayan cümlelerin sahibi hepyalnız.

    az sonra yine kalabalığına karışmadan m0ristanbul'un, sarhoş "duvarları yalnızlıkla boyalı" evimin bir odası'ndan çıkmadan önce,
    kim[se(s)siz]liğimi giydirdiğim kabım.

    madem;

    ben (b)ağladıkça çözülüyor hayatkabının bağcıkları, gözyaşı şişesini de koyayım unutmadan, benzetme fakiri heybeme; kalbimin karşı kıyısına geçerken açı(lı)p ağlarım belki; atılırım bir cigara gibi deniz'e. . .
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap