25 entry daha
  • tek kelimelik esprilerden de günlük siyasi çekişmelerden de usandım. şu anki meselemiz yaşam.
    1) çanakkale'de 3 ile 5 arasında olan depremlerde bile bir sürü ev hasar gördü, bunun 7 civarında olduğunu hayal edin; kaç can verirdik? aynı depremin istanbul'da daha büyük bir şekilde olmayacağını kim garantiliyor?

    2) 17 ağustos 1999 başlığına bir bakın. 2000 yılından beri çoğunluğu canlı tanıklar olan insanlar yazdıklarına bakın. o anı yaşayanlar hafızanızı zorlayın. depremden sonra dolgu yapılan sahillerin ne halde olduğunu hatırlayın. denizin ortasından yükselen aydınlatma direklerini mesela... şehirlerde morg kalmamıştı, insanları buz pistlerine koymak zorunda kaldılar. bunları biz yaşadık, bizim insanımız yaşadı.

    3) türkiye'nin 2017 itibariyle nüfusunun 79 milyon olduğu söyleniyor. bunun yaklaşık 30 milyonu marmara bölgesinde yaşıyor, 15 milyonu da istanbul'da... hal böyle iken diğer illerde yerleşmeyi teşvik etmek yerine neden zaten kalabalık olan illere yeni yaşam ve yerleşme alanları yapıyoruz?

    4) marmara denizi ölüyor. adalardan geçmiş yıllarda rahatça denize girilebilirken bugün yüzmeye kalktığınızda pislik ve onun belirtisi deniz anası içinde bir suyla karşılaşıyorsunuz. inanmayan adaların muhtelif sahillerine gidip yüzebilir. deniz ürünleri eskisi kadar bereketli değil. avlanılan balık sayısı ve kalitesi takip edilebilir. böyle kıymetli bir denize inşaat pisliğinden oluşan suni adalar yapılacak. akıl kârı değil.
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap