201 entry daha
  • sıfır senaryo, sıradan oyunculuklar (bir iki tanesi ortalamanın üstündeydi sadece), basit bir kurgu, klişe muhabbetler, dandik müzikler (restoranda çalan filme zoraki konmuş güzel şarkı hariç) olmasına rağmen nasıl bu kadar oscar'a aday gösteriliyor, nasıl bu kadar puan alıyor anlamak mümkün, şöyle ki;

    oscar'a aday olmanın yolu pazarlamadan ve lobi çalışmalarından geçiyor. filmin yapımcıları arasında dede gardner gibi oscarlık filmlere yapımcılık yapan bir abla ve brad pitt gibi marka isimler olunca oscar'a aday olması kaçınılmaz oluyor. akademi'nin eşcinsellik içeren filmlere olan zaafından bahsetmeye gerek yok sanırım. hele bir de sıradışı bir eşcinsel ilişkiyi konu almışsa, filmin oscar adaylığı kesin diyebiliriz.

    imdb puanına gelince; pazarlamasına büyük paralar harcanan filmlerin ilk başlarda imdb'de uçuk puanlar aldığı hepinizin malumu. şuan 454bin oyla 6.7 puana sahip olan batman vs. superman filminin vizyondayken imdb'de 9 küsür puan alarak top 250'de yer alması buna güzel bir örnektir. artık internet sayaçları, puanlamaları tamamen reklam aracı olmuş durumda.

    filme önyargılı olduğumu düşünmeyin diye şunları belirtmek zorunda hissettim kendimi:
    dram filmlerini severim. en sevdiğim filmlerin çoğu dram türünde filmlerdir.
    durağan sahnelerden sıkılmak yerine filme doğallık kattığı için izlerken zevk alırım. (haneke der susarım)
    yine favorilerim arasında yer alan city of god gibi zenci filmlerini severim.
    not: eşcinselim (şaka bir yana, insanların en ilkel ve doğal duygularını yansıttığı için eşcinsel içerikli filmleri de ayrıca severim)

    sonuç olarak, filmi gerçekten kötü bir film olduğu için sevmedim.
229 entry daha
hesabın var mı? giriş yap