3 entry daha
  • "do not judge, and you will not be judged" denilmiş olsa bile yargılıyoruz.

    sözlükte öne sürülen argümanlara cevap yazmak için bir yerde kendi değerlerimizle argümanı ve argümanı öne süreni yargılıyor ve yapabilirsek karşı argümanlar öne sürüyoruz.

    şükela ve çok kötü derken de argüman sahibini yargılıyoruz.

    ancak farkında olmadığımız bir nokta var ki evlere şenlik; yargılarken kullandığımız ölçüt kendi değerlerimiz olunca yargımız, sadece yargıladığımız kişi hakkında değil, ayni zamanda kendimiz hakkında da ipuçları veriyor. daha açık söylersek; başkaları hakkında konuştuğumuzu sanırken aslında kendimiz hakkında konuşuyoruz. konuştukça batıyoruz ( when talking makes things worse! olarak aratınız )

    e tabii kendimiz hakkında konuştukça okuyucuya bizi (bkz: maslow piramidi)ndeki yerimize yerleştirmek için yeterli doneyi veriyoruz.

    bir şey yazarken (bkz: maslow piramidi)ni gözünüzün önünden ayırmayınız.

    ek editi: ıntellectual vanity: the lost art of admitting uncertainty

    our current day and age has devolved into a sad state where people have lost the ability to reason or argue properly. this has put all discourse on a flimsy footing. ın a recent article ı invoked the famous maxim about the wise man being he who can hold two opposing thoughts in his mind at the same time. but the other major ability lost to the generations is the ability to not only admit when one is wrong, but to change one’s mind and beliefs based on new data.

    https://darkfutura.substack.com/…anity-the-lost-art
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap