3 entry daha
  • edit. bu entry ilk girildiğinde bir şeyler yapılacağına önlem alınacağına dair umudum vardı. geçen zaman sonunda görüyorum ki enerji şirketlerinin sahiplerinin güçlü insanlar olması nedeniyle mi bilinmez, kimse hiç bir şey yapmıyor.

    hidrojen sülfür zararlı bir gazdır. önlem alınmadığı sürece de hem incire, hem tüm bitkilerle ve pek tabi insan sağlığına zarar verir.

    bölgede resmen bir vurdumduymazlık var. meydana gelen zararın önlenmesi için çalışılacağına yeni yatırımların hayaliyle birçok kişinin gözünde dolar işaretleri belirmiş gerçekleri göremiyorlar.
    birkaç gün önce gelen kokunun plastik yakılmasından dolayı olduğu açıklandı valilik tarafından. insan merak ediyor, uzaktan izleyen biri olarak, gerçekten bu kadar geniş ölçekli bir koku noktasal bir plastik yakımından ibaret olabilir mi? ya da gerçekten plastik yakımından gelen koku ile dikkat dağıtılması mi hedefleniyor? artık harekete geçip bu çevre problemini tarihe gömme zamanı geldi de geçiyor. hava kalitesi korunur, sanayi gerekli önlemleri alır ve bu başlıkta tarih olur umarım kısa sürede.

    --
    şimdi eğer deşarj edilmek istenen suyun özellikleri ilgili yönetmeliğin sınır değerleri altında kalıyorsa o suyu bal gibi deşarj edersiniz çünkü çevre kirliliğine yol açmaz. bunu avrupada amerikada da böyle yaparsınız.

    eğer standartları yalnızca bir parametrre bazında bile sağlamıyorsa hayır deşarj edemezsiniz fakat "artık nasıl oluyorsa" kısmına gelirsek çok şükür farklı mühendislik dalları bu sorunun çözümünü yıllardır başarılı şekilde verebiliyor.yani arıtarak o suyu çevre kirliliği yaratmadan menderese verebilirsiniz.

    ideal olan yetkili otoriteler tarafından bu tesislerin denetimlerin düzenli ve etkin yapılmasıdır. işte o zaman gönül rahatlığı ile incirinizi sulayabilirsiniz.

    çıkış noktası ise koku ölçümünde olabilir. öncelikle belirtmeliyim ki kanalizasyona benzeyen kokunun sebebi kullanılan kimyasallar değil jeotermal suyun özelliklerinden kaynaklanan h2s gazı. çürük yumurta kokusuna sahiptir ve canını okur insanın. (yani menderese deşarj edilen atık su ile o kokunun ilgisi yok. o koku suyun kirli yada temiz olduğunu göstermez.)
    konunun uzmanı olmamakla beraber bu oranda bir koku problemi varsa koku oluşturan emisyonların kontrolü hakkında yönetmelik kapsamında uygunsuz ise etkin önlemler alınmasını sağlayabilirsiniz. kokuyu doğru yetkiliye şikayet edin ilgili yönetmeliğe dayandırarak. zaten yönetmelik anlaşılır ve madde 10'da da bahsedildiği üzere bimer' e değil yetkili merciye dilekçe ile başvurmanız gerekiyor.

    diğer bir bilgi ise dokuz eylül üniversitesi ve izmir yüksek teknoloji enstitüsü işbirliğinde bölgedeki jeotermal bazlı kirliliğin yer altı sularına olan etkisinin konu edildiği yüksek bütçeli bir proje hali hazırda yürütülmekte. eğer bir kirlilik söz konusu ise tespit edilir. dileğim şu ki bir kirlilik tespit edilirse gereği yapılsın.

    bana hemen kızmayın konuyu açıklamaya çalıştım sürdürülebilirlik açısından. gönlümüzden geçen hiç bir enerji kaynağının kirliliğe sebep olmamasıdır. olması gereken de budur. enerji tüketiminin daha da artırdığı her geçen günde burnunuzun dibinde termik santral olmasını mı yoksa jeotermal enerji santrali olmasını mı tercih edersiniz? iki sistem karşılaştırıldığında jeotermal enerji daha çevre dostu görünmüyor mu sizce de? yani ben takarım bilgisayarımı ve modemi fişe bir yandan tv ye bakarken çatır çatır entry mi girerim enerji santraline ilimizin ihtiyacı yok diyemezsiniz. önemli olan tavrımızın çevreci ve aynı zamanda sürdürülebilir bir enerji politikası destekçisi olduğumuzu yansıtmasıdır. sanayi ve ekonomi düşmanlığı ile maalesef ilgili merciler sadece parazit gözüyle bakacaktır bize.
66 entry daha
hesabın var mı? giriş yap