• dostoyevski’nin karamazov kardeşler kitabının türkçe çevirilerinde sansürlenen bölüm , diyerek genişleteceğimiz başlık.

    ünlü rus yazar fyodor mihailoviç dostoyevski’nin karamazov kardeşler adlı romanının türkçe çevirisinde “isyan” veya “başkaldırı” başlıklı bölüm, türkiye'de basılan on türkçe çeviriden sadece ikisinde sansürsüz olarak yayımlanmış. kitabın kahramanlarından ivan karamazov'un ağzından şöyle anlatılmış sansürlenen kısım.

    “bu arada, geçenlerde moskova’da karşılaştığım bir bulgar, genel bir slav ayaklanmasından korkan türklerin ve kafkasyalıların tüm bulgaristan boyunca yaptıkları zalimlikleri anlattı. köyleri yakıyor, öldürüyor, kadın ve çocuklara tecavüz ediyor, esirlerini kulaklarından siper kazıklarına çiviliyor, sabaha kadar öylece bırakıp sonra da asıyorlar. akıl almaz her türlü zalimlik.
    insanlar bazan insan vahşetini ‘hayvani’ diye tarif eder, ama bu hayvanlara karşı büyük bir haksızlık ve hakaret; bir hayvan asla bir insan kadar vahşi olamaz, o kadar maharetle, o kadar sanatkarane bir şekilde vahşi olamaz. kaplan sadece ısırıp parçalar, bütün yapabileceği budur. insanları kulaklarından çivilemek, yapabilseydi bile, asla aklına düşmezdi. bu türkler ise çocuklara zulmetmekten zevk alıyorlar. ana rahmindeki bebekleri hançerle kesip almaktan, kundaktaki bebekleri havaya atıp annelerinin gözü önünde süngü ucuyla yakalamaya kadar herşeyi yapıyorlar. bunu annelerinin gözü önünde yapmak asıl zevk aldıkları şey. ama bulgarın bana anlattıkları arasında şu sahne özellikle ilgimi çekti. kollarında bebeğiyle, türkler arasında çembere alınmış, titreyen bir anneyi gözünün önüne getir. türkler eğlenceli bir oyun icad ediyorlar; bebeği okşuyor, gülsün diye kendileri gülüyorlar. sonunda istedikleri oluyor ve bebek gülüyor. tam o anda türklerden biri silahını bebeğe doğrultup, yüzünden on santim mesafede tutuyor. bebek sevinçle kıkırdayıp parlayan silahı minik elleriyle yakalamaya çalışıyor ve sanatkar aniden silahı dosdoğru bebeğin yüzüne sıkıp minik başını paramparça ediyor. sanatkarane, değil mi?
    bu arada, türklerin tatlı şeyleri çok sevdiklerini söylerler.”

    sansürleyen yayınevleri ve çevirmenler:

    iletişim ve can: ingilizce çevirilerde sürekli “türkler” denirken, ergin altay (iletişim, editörü orhan pamuk ve daha önce can) çevirisinde “türk” veya “türkler”’in yanısıra, son tümce ile tecavüz teması da sansürlenmiş.

    sosyal ve cem: leyla soykut (sosyal ve daha önce cem) çevirisinde sadece “bulgaristan’daki yöneticiler” denmiş.

    morpa: zübeyde erol çevirisinde sadece “insanlar” denmiş ve paragrafın ilk yarısı da olduğu gibi sansürlenmiş.

    meb, oda, timaş, antik, iskele ve engin: nihal yalaza taluy (meb), metin ilkin (oda), recep şükrü güngör (timaş ve antik) ve mustafa bahar (iskele) çevirilerinde paragraf olduğu gibi sansürlenmiş. nesrin altınova (engin) “kadın ve çocuklara tecavüz” yerine “kadın ve çocukları boğazlıyorlarmış” demek dışında sansürlememiş.

    sansürlemeyen yazarlar ve yayınevleri:

    ayşe hacıhasanoğlu (öteki, 1999) ile koray karasulu (alfa, 2005)

    medyatava

    yenice: içerik 2005 yılında yazılmış olan ve daha sonra medyatava'da yeralan bir metinden alınmıştır. ilerleyen yıllarda basılan- çevrilen "karamazov kardeşler" kitaplarına ilişkin bilgiler içermemektedir.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap