• patenti şahsıma ait olan aforizma.

    değişik versiyonları var :

    "bu uygarlık yatak odalarında değil; yemek sofralarında kuruldu" şeklinde.

    hakikaten tarihsel bir süreçte baktığımızda bir yere kadar insanların en büyük sorununun yemek-içmek olduğunu görüyoruz.

    bunu ister dinsel açıdan ele al; ister evrimsel açıdan ele al; hiç değişmiyor.

    insanlar kendilerine yemek sunanlara, içecek/içki sunanlara müthiş bir saygı duyuyorlar; çünkü karnı tok yatmak şimdiki gibi ucuz değil; ciddi bir mücadele.

    haliyle dikkat ederseniz; tarihe yön veren kişiler tarlada ırgatlık yapan kişiler değil. yemek masasına oturup sohbetler etmeye vakti olan kişiler.

    köle düşünür yoktur misal. köleden savaşçı olur. düşünür pater familiasdan filan çıkar. hür adamdır düşünen. çünkü hür adamın ziyaretçileri için sofra kurma ve onla saatlerce konuşma şansı vardır. herkesten birşeyler öğrenen; bir yorum öğrenen insanın da zekası ve bakış açısı gelişir.

    buradan bir çıkarım yaparsak; sofralar kurmak, saatlerce sohbet etmek, dost meclisleri vesaire kutsal yerlerdir; adeta bir ibadettir. o sebeple karnımızı doyuran, bizi sofrasına davet eden herkese minnet duymalıyız.

    olayın bir diğer boyutu şu.

    malum siyasi iradeler uygarlığın gelişimini yemek sofralarına değil yatak odalarına bağlamaktadır.

    üreyerek gelişen bir toplum tarihte yoktur. üreyerek gelişen toplumlar vahşi toplumlardır ve yeterince üreyince civardaki uygarlıkları talan edip, sayıları tükenince kaybolup giderler...

    bu tam bir nicelik vs nitelik tartışmasıdır.

    size uygarlığın gelişimi için yatak odasını gösteren insan gelişmiş insan değil savaşacak asker arıyordur.

    size uygarlığın gelişimi için yemek masasını gösteren insan savaşacak piyon değil uygarlığını geliştiren niteliklere sahip insanlar arıyordur.

    netice itibariyle tarihi şöyle bir irdelediğimizde bu uygarlığın yatak odası adı altında işletilen niteliksiz çocuk fabrikası ve çocuk üretme mekanizmaları ile değil; yemek sofralarında konuşarak, düşünerek, eleştirerek ilerlediğini; tarihe yön verenlerin bu bireyler olduğunu görürüz.

    bu uygarlık yatak odalarında değil, yemek sofralarında kuruldu diyerek bilinç altına aforizma enjekte operasyonuna devam edelim.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap