• cüzam hastalığı taşıyan, bu yüzden dışlanan*, kimsenin selam sabah vermediği, ötekileştirilen*. veya cüzamı varmışçasına kötü muamele gören.

    "napolyon'un on sekiz generali isyancı adaya gömülmüşlerdi. kan gölünde dünyaya gelen yeni ulus ablukaya ve yalnızlığa mahkum bir şekilde doğdu: hiç kimse ondan bir şey satın almıyor, hiç kimse ona bir şey satmıyor, kimse onları tanımıyordu*. haiti, sömürgeci efendisine karşı sadakatsiz davrandığı için fransa'ya devasa bir tazminat ödemek zorunda kaldı. yaklaşık bir buçuk asır boyunca ödediği bu saygınlık günahının kefareti, diplomatik tanınmaya* karşılık olarak fransa'nın ona dayattığı bedeldi.

    onu resmen tanıyan başka ülke olmadı. her şeyini ona borçlu olmasına rağmen simon bolivar'ın büyük kolombiya'sı bile onu resmen tanımadı. oysaki haiti bolivar'a gemi, silah ve asker verirken, öne sürdüğü yegane koşul onun kölelere özgürlüklerini vermesiydi, ama böyle bir düşünce kurtarıcı'nın* kafasından geçmemişti bile. bolivar bağımsızlık savaşını kazandı, ama bir süre sonra düzenlenen yeni amerikan ulusları kongresine haiti'yi davet etmeye karşı çıktı.

    haiti amerikaların cüzamlısı olarak kalmayı sürdürdü." eduardo galeano - espejos una historia casi universal
hesabın var mı? giriş yap