türkiye'nin yıkılışı

• işimiz astrologlara kaldıysa yandı gülüm keten helva.
  zaten memleket 15 senedir imamların eline kaldığı için her yerde duvara tosluyoruz o da ayrı mesele.
  yavrular, türkiye öyle kolay kolay yıkılmaz. kimse kaygılanmasın.
  türkiye dün kurulmuş bir çadır devleti değil. bizim binlerce yıllık tarihimiz var. devlet kültürümüz var. ne kadar tahrip ederlerse etsinler devlet kurumları ve iç dinamikler iç boşaltmaya ve içine edilmeye rağmen duruyor ve biz bilinçli insanlar bazen ümitsizliğe kapılsak bile dedelerimizin bin bir yoklukla ve yoksullukla, kanları canları pahasına kurduğu bu ülkeyi yok büyük ortadoğu projesi yok emperyalist bilmemne hikayesi diye yıktırmayız.
  tam herşey bitti dendiği anda bile mustafa kemal atatürk gibi bir dahi çıkar yırtar atar o planları.
  
  nazım usta ne diyor bu halk için kuvayı milliye destanının o şahane türk köylüsü şiirinde:
  
  "fakat bir kerre bir dert anlayan düşmeye görsün önlerine
  ve bir kerre vakt erişip :
  «—gayrık yeter!...»
  demesinler.
  ve bir kerre dediler mi :
  «israfil surunu urur
  mahlukat yerinden durur»,
  toprağın nabzı başlar
  onun nabızlarında atmağa.
  ne kendi nefsini korur,
  ne düşmanı kayırır,
  «dağları yırtıp ayırır,
  kayaları kesip yol eyler âbı hayat akıtmağa...» "
  
  bakın o dert anlayan büyük dahi nasıl dedelerimize önder olup servi parçaladı ve toprağın nabzı onların nabzında attı !
  
  ne güzel diyor o dert anlayan dahi:
  "ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir doğma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasım bilim ve akıldır."
  
  falcı şunu demiş bop eşbaşkanı imamları şunu yapmış. hiç önemli değil.
  bilimi takip edelim aklı yüceltelim.
  
  çünkü hepimizin naciz vücudu elbet toprak olacak ama türkiye cumhuriyeti ne yaparlarsa yapsınlar ilelebet yaşayacak. bu böyle biline !