6 entry daha
  • zaman 1969 yazı. şehir ankara. terzi kalfası alaeddin'in kazağındaki b'nin sırrı: bedia.
    bu trt belgeseli gibi oldu. buna biraz can dündar duygusallığı katayım ve bir daha anlatayım iyisi mi.
    1969 yazında, incesu deresi sıhhiye'de, kolej ile lozan meydanı arasındaki bölümde açıktan akardı. bu bölümde yalnızca süleyman sırrı sokak'ın başında bir köprü vardı, köprünün dört başında da dört odun-kömürcü. kolej ile köprü arasındaki kısımda yenişehir pazarı kurulurdu. köprü ile sıhhiye arasında ise derenin iki yanında -o zamanlar için- bir cangıl ile bir çocuk parkı bulunurdu. hacettepe'den köprüye kadar olan sokağın adı yakıtçılar sokak'tı. bu dar sokağın bir tarafında büyüklü küçüklü apartmanlar, diğer tarafında ise refik saydam hıfzıssıhha enstitüsü'nün duvarı yükselirdi. hıfzıssıhha'nın bu bahçesinin yarısı beton, yarısı topraktı. mahallenin çocukları parkta oynarken, gençleri burada top oynardı. top oynamaya ara sıra terzi çırağı alaattin de gelirdi. alaattin oradakilerin en büyüğü, askerlik yaptığı için en olgunuydu. alaattin bir gün el örgüsü lacivert bir kazakla geldi. kazağın önünde kırmızı renkli, kocaman -ve büyük harfle- bir b vardı. herkes bu "b"nin gizine kapıldı ve bir süre sonra anlaşıldı ki, konuştuğu kızın adı bedia'ymış. 1970 yılında alaattin halk sokak'ta bir terzi dükkanı açtı (moda 70) ve top oynamaya gelmemeye başladı. yıllar sonra bir kadın ve bir çocuk ile gördüm uzaktan. yıllardır merak ederim o kadının bedia olup olmadığını.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap