6 entry daha
  • benim de kullanmasını pek sevdiğim, şahane bir kalıptı allahın işi. hele hele, acaip bir durumla, sorunla karşılaşan birilerinin* neden sorusuyla karşılaşınca hikmet deyip, yüzümde müstehzi bir gülümseme oluşturmayı marifet bellerdim.

    taa ki geçtiğimiz günlerde televizyonda kanallar arasında dolaşırken ipek değer'i görüp, kendisini daha çok görebilmek için mobil hayat isimli gubidik programını izlemeye başlayana kadar. ipek'ciim şarkıcıya benzeyen bir herifin konuşmasını bitirip de, "cep telefonları hakkında saçma sapan bir soru soralım vatandaşa da, cep telefonlarının hayatımız için ne kadar önemli olduğunu kazıyalım bilinçaltına bilinçaltına" kısmı başlayınca bile, az sonra bu canımdan çok sevdiğim tümceye nasıl bir anlam yükleneceğini tahayyül edebilecek duruma gelmiş değildim.

    bu haftaki soru, "sizce cep telefonları küçüle küçüle fındık boyutuna inecek mi?" idi. iner, inmez, inse de bir halta yaramaz gibi beklenen cevaplardan sonra normal görünüşlü bir teyzeye soruldu bu soru. teyze ise konuşurken bir yandan da düşünmeye başlayarak, bilinç akışı yöntemine hakim olduğunu gösterir bir tavırla konuşmaya başladı; "küçülür ama o kadar küçülmez herhalde. küçülür mü yoksa? küçülmez küçülmez." gibi şeyler söylemeye başladı. ama düşüncesini toparlayıp öyle bir laf etti ki o anda, ben ne olduğumu şaşırdım: "küçülebilir aslında, teknolojinin işi". evet, bu teyze için allah neyse, teknoloji de onun gibi bir şeydi ki, hepimizin bildiği bu lafı böyle eğip büküp, bu şekilde değiştirmekte zerre kadar çekinmemişti. ama zaten doğru değil miydi bu laflar az da olsa? o çekik çukuk gözlü, minicik, ne idüğü belirsiz çan çon sesleriyle konuşan adamlar yapmıyo muydu zaten bu aletleri? artık küçük adamlar üretip mi içine koyuyolar, büyü mü yapıyolar, ne halt ediyorlarsa, kibrit kutusu gibi şeylerin içine neler neler sığdırabiliyorlardı, bir nevi gecikmeli kadir-i mutlak, omnipotentti bunlar, sadece anında değil de, birkaç yıl içinde gösteriyolardı hep marifetlerini. isteseler değil fındık kadar telefon, pirinç tanesi kadar televizyon bile yapardı bunlar. ama nasıl yaparlar, orasına akıl sır ermezdi. teknolojinin işi!

    neyse, velhasılı kelam, bu teyzeyi dinleyip, bunları aklımdan geçirdikten dünya görüşüm değişti, herşeye artık farklı bir gözle bakıyorum. elektronik firmalarına tapmaya, fındık biçiminde cep telefonu putları yapmaya başladım, daha önce bulamadığım huzuru elektronlarda buldum.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap