27 entry daha
  • düşündüren, düşünmeyi özendiren, keyifli diyaloglara sahip yaşanmış ve halen yaşanan bir hikayeyi anlatan güzel bir mahkeme filmi.

    ilk bakışta evrim ve ateizm propagandası yapıyor gibi görülebilir ama aslında çok da öyle değil. henry drummond karakteri agnostik düşünceye sahip ama fanatik değil, karşı taraftaki eski dostu muhafazakar siyasetçi brady'nin suçladığı gibi, o insanların elinden mutluluğunu, inançlarını almak istemiyor; onları düşündürmek, düşünenlere karşı anlayışlı yapmak istiyor. fanatik ve gaddar olan yani brady'nin muadili hornbeck, zaten son sahnede bunu gösteriyor. doğası gereği ikisi de birbirine karşı duyarsız ve acımasız. ama bu çatışmanın bir karşılığı yok. çünkü, hayat yalnızlık sonu da ölüm. filmin propagandasını yaptığı şey aslında hoşgörü. ateist/agnostik drummond ile dindar eski dostu brady'nin karısı karşıt fikirlerin hoşgörüsünü temsil ediyor.

    60 yılında böyle bir filmin yapılması da gerçekten imrendirici, biz ise 2017 yılında hala o tartışmaların başındayız.
    filmdeki bir diyalogta brady, eski dostuna niye kendisinden bu kadar uzaklaştığını sorduğunda, drummond, ben uzaklaşmıyorum sen aynı yerde duruyorsun diye karşılık verdiğinde bu durumu çok güzel özetliyor.

    ayrıca drummond karakterindeki spencer tracy'yi aziz nesin'e benzettim film boyunca. onu yakacağını söyleyen topluluğu da malum...
32 entry daha
hesabın var mı? giriş yap