13 entry daha
  • hayatın kendisiyle dalga geçmek için devam ettiğini anlayan şanslı ya da şanssız ama akıllı olan kişi, ne yaparsa yapsın, nasıl davranırsa davransın hiçbir şeyin asla kendisini mutlu edebilecek düzeye ulaşamayacağını bilmektedir. kişi bazı durumlarda gerçekten mutluyum cümlesini kurabilecek koşullara ulaşmıştır kendince ama bilmektedir ki nasılsa yine gereksiz bir şey olacaktır ve her zaman olduğu gibi hayal kırıklıkları içinde yüzmeye başlayacaktır. çok fazla değil bir-iki kere bu durumu yaşayan kişi, "hayatta en önemli şey ben olmalıyım" diyerek ciddiyetsiz, sorumsuz, duygusuz, sevgisiz öylesine yaşayan biri haline gelir. çünkü saçma, anlamsız hayatla ancak böyle başa çıkabileceğini düşünmüş, ancak bu şekilde hayatın kendisini üzemeyeceğini, salak yerine koyamayacağını zannetmiştir. uyuşturucu gibidir aslında bu deneme yaşam... çünkü ilk başta daha önceden hiç yaşanmamış mükemmellikte zevk veren bu kaçış, daha sonraları gerçekten değer verilmesi gereken ve belki de bu dalgacı, şakacı, yaramaz hayatın anlamına kavuşturabilecek iyi kişilerin hak etmedikleri davranışlara maruz kalmasına sebep olabilecektir. ve sözkonusu ciddiyetsiz kişi daha da çıkmaza girecektir. kısacası ciddiye almamak hadisesini her şeye lök diye uygulamamak gerekmektedir. belki de ciddiye alınacak şeyler vardır hayatta... hayatı ciddiye almamak mı yoksa hiçbir şeyi ciddiye almamak mı? ne kadar aynılar acaba, ya da ne kadar farklılar aslında...
49 entry daha
hesabın var mı? giriş yap