18 entry daha
  • yukarıdaki çoğu açıklamanın inanılabilir olduğu kanaatindeyim, "bu da olamaz mı?" diye aklımda debelenen tamamen spekülasyon olan gerçekle hiçbir alakası olmayan fikrimi karalayı vereyim dedim. amaç boş konuşmalarla dolu ekişiyi çeşitlendirmek olsun.

    osmanlı da cemaatlerin siyasal işlevlerini fark eden "dıj gücler" varşova paktı'na karşı sınır boyu bellediği türkiye'de işbirlikçi aradıklarında karşılarına çıkan muhalif hareketler içinde desteklenecek en verimli grup islamcılar/muhafazakarlardı. emperyalist güçlere karşı başarı kazanmış ve sonra kendi statükosunu kurmuş kemalist/atatürkçü/inönücü-milli şef'e karşı da denge adına desteklenecek gruptu. bu denge siyasetine tepki ordu reflekslerinden geldi: 60 darbesi.

    70'ler siyasal islamın desteklenmeye başladığı dönemdir, ayrıca ideolojik olarak türk-islam sentezinin dillendirildiği dönem. kemalist ideologların hakim olduğu ordu, adalet, bürokrasi, burjuvazi yani tüm elitler kendi statükolarını korumak için canhıraş bir istibdat yönetimi kurdukları yapı, 80 darbesi ve 80'lerden sonra çözülmeye başladı. devletin kademesinde tatlı su balığı türk-islam savunucularının yerleşmeye başladığı dönemdir. 90'lar polis içinde bu ideolojik söylev dışındakiler temizlenirken, akp iktidarıyla beraber benzer süreç ordu, adalet ve bürokrasi içinde devam etti. çatışmanın bu yönünü dışarıdan görünümü kemalist x islamcı ideolojilerden çok sermayenin saf savaşlarıdır.

    kemalist x islamcı sermaye dışında birçok değişkenin hakim olduğu iktidar mücadelesinde, gülen cemaati (namı diğer fetö) ile rte'nin çatışmasını yansıtan paralel devlet yapılanması söylevi göstermektedir ki, siyasal islamda yekpare değildir. her ikisi de (feto ve erdoğanist sermayedar) büyük ortadoğu projesinin bir elemanıdır. her iki kanatta bu projenin içindedir. bu iki sermaye grubunun devletin kapukulluğuna soyunmalarında çatışma kaçınılmaz olacaktı. ister pastanın bölüşülmesi deyin ister mitte görünen siyasal güç mücadelesi deyin ister paralel devletle ister matrixvari açıklamalar yapın. ne derseniz deyin, sorulması gereken "büyük ortadağu projesi devam ediyor mu, etmiyorsa neden vazgeçildi, bu vazgeçilme sebepleri neler?; ediyorsa. hangi safhasında, pkk ile pazarlık - 2010 yetmez ama evet adalet referandumu - gezi - 17/25 aralık - anayasayı tanımam /başkanlığın fiili uygulanması tartışmaları - 15 temmuz-başkanlık için evet/hayır referandumu projelerin türkiye ayağı olabilir mi? o zaman 2015 sorulan şu soruyu hatırlamak gerekiyor: erdoğan hala "bop eşbaşkanı" mı?]

    ekşi ortak aklında saçmalamaya yer oldukça sıvamaya bizimde katkımız olsun.
hesabın var mı? giriş yap