163 entry daha
  • işbu entry 22 nisan gecesi yazılmıştır.

    türkiye'de bir çok tatil beldesi ve bölgesini gezmiş biri olarak net bi şekilde söyleyebilirim ki kesinlikle harcanan para ve emeğe değmeyecek bir tatil yaparsınız burada. bir tatilden beklentiniz nedir bilmiyorum, saat 10'dan sonra çay içecek tek bir yer dahi bulamayacağınız bir mahrumiyet bölgesinde, odasında su bile bulundurmayıp suyu 10 liraya satan otellere gecelik 300 liradan fazla para vermek ve her adımda tokatlanmak gibi bir hobiniz varsa okumaya devam edin.

    bi kere buraya arabasız gelmeyi unutun. otobüslerin 4 saat falan sürdüğünü söylüyorlar. arabanız varsa, avrupa yakasından üçüncü köprüye dalıp, şile yolundan devam ediyorsunuz, şile'den sonra yaklaşık 40 kilometre inişli çıkışlı dolambaçlı ve tehlikeli bir yolumuz var. vardığımızda yaklaşık 160 km yol yapmıştık (sultangazi - ağva), normalde 5.5 lt / 100km yakan aracım 8.8 lt / 100km benzin yakmıştı ortalamada ve sadece gidiş için toplam 38 lira civarı hgs ücreti ödemiştim. buradan bi başlayın.

    ha gittin, nerede kalıcan. kimi arayıp sorsan 250-300'den kapı açıyor. grupanya falan baksan hep "şartlar" var, kimi cumartesi hariç demiş, kimi en az 3 gece demiş, el mecbur devlet büyüklerimizin yasakladığı booking.com'u açıp yoruma göre sıralatıyoruz. 700-800 liralık oteller var ama en çok yığılma 300'lükler arasında, 9.2 puanlı birini seçiyoruz. nusret abla aşağı nusret abla yukarı, nusret ablanın yardımseverliği, nusret ablanın müthiş muhabbeti falan diye yorumlar okuyunca, diyoruz herhalde iyi bi yer amk. arıyorum, 270 liraya anlaşıyorum gecelik. booking'de 260 küsür puanlamada ortalama 9.2 puan almak zor sonuçta.

    otopark için halka açık tek bi yer var zaten, o bi kenarda not olarak kalsın. oraya park ediyoruz aracımızı. otele gidiyoruz, birkaç odalı sikko bir otel, o kadar paragöz, o kadar paraya aç insanlar ki buzdolabında bi su yok lan. götünü nereye dönsen şaşırdığın tatil beldeleri olur ya, ağva işte öyle. "bu adam buraya geldiyse zaten arabası vardır, belli bi paranın üzerindedir, zaten hatunla gelmiş, geçirebildiğimiz kadar gömelim" zihniyetinin en güzel belirdiği yerlerden biri. neyse diyosun bi dışarı çıkalım, 3-4 balıkçı dışında açık yer yok ve saat daha 9. hasbelkader bi mekanda çay içen bi abinin yanına yaklaşıyorum, abi çay var mı, soruyor içeri, kalmamış diyor. abi nası ya? diyorsun, burası böyle kardeşim bu saatlerde kimse kalmaz diyor amk. saat 9 küsür.

    ne bok yiyecez bu saatte diye dolanıyoruz. bi canlı müzik yeri var, leş, sahilde oturalım desek rüzgardan oturamıyorsun kurtlar uluyor ki sahilde zaten bir şeylerin inşaat çalışmaları var. otele dönmekten başka yapacak hiç şey yok, nusret abla kapıda karşılıyor "hoşgeldiniz çocuklar". nereden gömsek diye bakıyor nusret ama aklına fikir gelmiyor. o paraya istanbul'da moda hilton doubletree'de kalabileceğini düşünüp, örümcekli odana girer girmez küfürü basıyorsun.

    yapacak hiç ama hiç bir şey olmadığı gibi yürüyüş yapacak hava da olmadığından gece uyuyup ertesi günü kalkıp, kahvaltı edip, bi tur atayım diyorsun, sikik bir deniz feneri ve boklu bir dere dışında hiç bir şey zaten yok, yaktığım benzine yazık amk diye çemkirirken açık otoparka giriyorsun, bir de ne göreceksin? arabanın arkasına bir değil, iki değil, üç değil tam dört araba park etmiş ve kimse bir kart, bir numara bırakma inceliğinde dahi bulunmamış. tam bir köylü vurdumduymazlığı amk. salmış eşeği çayıra gitmiş. yarım saat dört arabanın sahibini bulmak için uğraştıktan sonra eeh yeter lan diyerek plastik bariyerleri eze, kıra otoparktan çıktım ve dönüş yolculuğuna döndüm. dönüş yolunda ise hgs yine göz kırptı: 38.90 tl.

    yani özetle, ağva'da merak edip, tatlı poponuzu sandalyeden kaldırmanıza değecek hiç bir bok yok. yeşillik istiyorsanız maçka parkına, sahil istiyorsanız caddebostan'a, sakinlik istiyorsanız belgrad ormanına gidin. buranın popüler olmasının da hiç bir mantıklı sebebini göremiyorum, sadece hayatında istanbul'dan dışarı çıkmamış muhtemelen muhafazakar kesimin evlilik teklifi etme & balayı mekanı olduğu için fiyatlar pahalı sanırım, yoksa abartılacak gerçekten

    hiç
    bir
    şey
    yok.

    300-400 lirayı çöpe atacak çok daha keyifli atraksiyonlar yapabilirsiniz.

    *ps: bu arada ben kesinlikle deneyime harcanan paraya üzülmem, ama bu bi deneyim bile değildi amk. 2016 yazında tek başıma çeşme'ye gidip, 300 liraya kaldığım istinat duvarı manzaralı iğrenç pansiyondan sonra böyle bi kazık yediğim bi yer daha olmamıştı. 300 değil 700 verdiğim yerler oldu ama hepsi en azından "lan iyi otel amk" dedirten yerlerdi, bu geziye verdiğim paraya sadece acıdım, fakir fukaraya yardım etsem, gidip önüme gelene bira ısmarlasam daha iyiydi. o otellerin de maksimum fiyatı taş çatlasın gecelik 100 lira, 300-400'ler inanılmaz rakamlar. şaka gibi gerçekten. neyse amk giden gitsin banane. yıllar önce bi müşterim onu kazıklama derecesinde verdiğim bi teklif için "aslanım, eşşek sikmenin bile adabı var, bu nedir?" demişti bana. işte tam söylenecek söz bu burası için. sen kimsin amk. neyse ya banane.
86 entry daha
hesabın var mı? giriş yap