4 entry daha
  • ilk kez kendim de kucukken kucuk emrah’tan duydugum turku. kucuk emrah henuz meshur olmamis, hala diyarbakir’da dugunlerde sarki soyleyen bir cocuktu, acemice kaydedilen bir kaseti sehirde elden ele cogaltiliyordu. suzan suzi de o kasetteki sarkilardan biriydi. kucuk emrah buyumeden once, ray-banlari takip saclari joleleyip tarkan taklidi danslarla aleme madara olmadan cok onceydi.

    ilk kez cocukken bir yaz tatilinde dogdugum sehir diyar-i bekir’e gittigimizde duydugum turku. babaannemler kavurucu yaz gunlerinde bile buz gibi kalan daracik bir sokaktaki tas eyvanli sehir evinden vilayet civarindaki apartman dairesine tasindiktan cok sonraydi. aksam vakti serinlesin diye kova kova su dokulen, camasir iplerinde dizim dizim biber ve patlican kurutulan apartman balkonlarinda dedemin yolunu gozledigim zamanlardi. karsi apartmanda balkon komsusu bir suzan teyze vardi, babaannem ona hep suzi derdi, su-ziiiii diye uzata uzata. sarkiyi bizim suzi’yle ozdeslestirmistim, “kor olasan suzan suzi”yi duydukca bizim suzan teyze ne kabahat islemis acaba, niye ona kor olasin diyorlar diye merak ederdim.

    ilk kez diyarbakir’da duydugum, ne zamandir da hic isitmedigim, unuttugum turku. turkudeki gencleri karanliklarin almasi, ziyaretin carpmasi gibi, sehri terorun almasindan, pkk’nin carpmasindan once, sehirdekilerden imkan bulanin canindan bezip kendilerini turkiye’nin batisinda bir yerlere atmasindan cok onceydi. sehrin uzerinde jetler, helikopterler ucup durmazdi o zamanlar, askeri lojmanlarin etrafi diyarbakir surlarina nispet eden duvarlarla cevrili degildi. elimden tutup baglar, melikahmet, trafik bahcesi gezdirirlerdi beni sakinmadan. bir tek gazi koskune gidilmezdi, babama gore orasi ipsiz sapsizlarin yeriydi. hos, babam ankara’daki genclik parki’na, lunapark’a da ipsiz sapsizlarin yeri derdi, bu durumda gazi kosku guzel eglenceli bir yer olmaliydi. ipsiz sapsizlar eline silah alip daga cikmadan onceydi, babamin saclarina turkudeki kumlar gibi aklar dolmadan cok onceydi.

    eksi sozlukte gorene kadar ne kadar zamandir hic isitmedigimin farkinda bile olmadigim turku. en son duyusum kim bilir ne zamandi? bildigim, cocukken her yaz hevesle gitmeyi bekledigim sehirden teror yuzunden uzak kalmadan once, sonunda bu yaz turist olarak gidisimden cok onceydi. bu yaz gazi koskundeki kerevetlere kurulup semaverden cayimizi ictigimizde de aklima gelmedi suzan suzi, mardin kapi civarinda surlarin ustunden kirklar dagina, hefsel baglarina, dicleye, on gozlu kopruye bakarken de, bakircilar carsisinda birinin nemrut un kizini soyledigini isittigimde de. son duyusum dedem olmeden, sulalem diyarbakir’i terketmeden once, diyarbakir arinip, agac-cimen yesillenip sonunda huzura kavusmadan cok onceydi.

    suzan suzi beni cocuklugumun diyarbakirina goturen, diyabakir’in bahtini dusundurten turku simdi.
63 entry daha
hesabın var mı? giriş yap